| -Aşağıyı seviyor. -Başka çocukların arkadaşları var. | Open Subtitles | إنها تحبّ اللعب هناك الأطفال الآخرون لديهم أصدقاء |
| Ama zeki arkadaşları var ve onlar da anlıyorlar. | Open Subtitles | ولكن لديهم أصدقاء أذكياء وهؤلاء الأصدقاء يستوعبون |
| Niye bazı çocukların hayali arkadaşları var diğerlerinin yok merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل لمَ بعض من الأطفال يكون لديهم أصدقاء خياليّن والبعض الآخر لا يحظون بذلك |
| Sanırım çocukların çoğunun hayali bir arkadaşı var. | Open Subtitles | أعتقد أن أطفالاً كثيرين لديهم أصدقاء خياليون |
| Orada zaten çok arkadaşları varmış. | Open Subtitles | لديهم أصدقاء كفاية في في المكان الذي كانوا فيه |
| Pek çok gencin onları evlerine bırakacak arkadaşları vardır. | Open Subtitles | أجل, حسناً, معظم المراهقين لديهم أصدقاء الذين بإمكانهم أن يقلوهم إلى المنزل |
| Okulu asarlar mı, arkadaşları var mı? | Open Subtitles | هل تخلفوا عن المدرسة هل لديهم أصدقاء |
| Greet'te kardeşlerinin arkadaşları var. | Open Subtitles | "اخوتك لديهم أصدقاء في "غريت |
| Her yerde arkadaşları var. | Open Subtitles | "لديهم أصدقاء في كل مكان .. |
| Niye? arkadaşları var. | Open Subtitles | -لأن لديهم أصدقاء |
| arkadaşları var. | Open Subtitles | لديهم أصدقاء |
| Hepimizin arkadaşı var ama hiçbiri ev işletmemize yardım etmiyor. | Open Subtitles | هناك الكثير منا لديهم أصدقاء ولكن لا أحد منهم يساعدنا في ادارة منزلنا |
| Görüşünü göre asansöre kilitlediğin ibnelerin... yüksek mevkilerde arkadaşları varmış. | Open Subtitles | على ما يبدو أن هؤلاء الحمقى الذين حبستهم في المصعد لديهم أصدقاء في مناصب عليا |
| İntihara meyilli insanların %25'inin kendini suçlu hissetmek istemeyen ve hiçbir şeyin farkına varmayan arkadaşları vardır. | Open Subtitles | لا، بل إن ربع الانتحاريين لديهم أصدقاء لا يلاحظون شيئاً ولا يريدون أن يشعروا بالذنب |