Larry'nin iş toplantısı var. Çabucak çocuk bakıcısı ayarlamanın hiç yolu yok. | Open Subtitles | لاري لديه إجتماع مهم ولايمكنني الحصول على جليسة أطفال بهذه السرعة |
Birliğin ilk bankasında öğlen bir toplantısı var, yeşil ile işaretlenmiş. | Open Subtitles | لديه إجتماع في البنك عند الظهيرة محدد بالاخضر |
- toplantısı var. | Open Subtitles | كان لديه إجتماع إنه في مجلس إدارة |
Baban da gelmek istedi ama Faslılarla bir toplantısı varmış. | Open Subtitles | أراد أبيك الحضور لكن كان لديه إجتماع مع المغاربة |
Trafford cinayetinin olduğu gece ise uzun bir fakülte toplantısı varmış. | Open Subtitles | ليلة جريمة (ترافورد) كان لديه إجتماع هيئة تدريس كبير |
Her zamanki gibi görüşmesi var. | Open Subtitles | كالمعتاد لديه إجتماع إنها صفقة كبيرة |
Efendi'nin Stoneheart merkezinin üst katında önemli bir toplantısı var. | Open Subtitles | السيد لديه إجتماع مهم في "ستونهارت" في المقر في الطابق العلوي حالما ينتهي، |
Kim Joo Won'un yarın toplantısı var, bizimle gelemiyor. | Open Subtitles | كيم جو وون) قال بأنه لا يستطيع الذهاب) لأن لديه إجتماع غداً |
- Yarın ceza toplantısı var. - Sorun yok. | Open Subtitles | لديه إجتماع الإيقاف غداً |
Al'in bu gece toplantısı var, Gustave. | Open Subtitles | آل " لديه إجتماع الليلة " |
Gelecek haftaya El-Kaide'nin baş satıcısıyla bir görüşmesi var Kasim Tariq. | Open Subtitles | لديه إجتماع في الأسبوع المقبل مع تاجر "القاعدة" المتنقل -قاسم طارق) ) -قاسم)؟ |
Kasim'in yerini bilmiyorum ama Timur Ahmedov ile bir görüşmesi var. | Open Subtitles | ليس لديّ قراءة عن موقع (قاسم) لكن لديه إجتماع مع (تيمور احمدوف) |