"لديه بندقية" - Translation from Arabic to Turkish

    • silahı var
        
    • silah var
        
    • tüfeği var
        
    • bir silahı
        
    • tüfeği vardı
        
    • Silahı vardı
        
    • silahı varsa
        
    • pompalı tüfek
        
    Bu adamım silahı var, dediği her şeyi yapmalısın. Open Subtitles هذا الرجل لديه بندقية عليك فعل ما يقوله بالضبط
    Beni öldürmek isteyen Çöl Kurdu'nun silahı var. Open Subtitles الذئب الصحراوي الذي محاولة لقتلي، لديه بندقية.
    Herkesin silahı var. Open Subtitles كل شخص لديه بندقية
    Dur bir dakika.Şu çimli tepecikte duran adamda silah var. Open Subtitles انتظر لحظة ذلك الرجل الواقف في العشب لديه بندقية
    İdare ederiz. Joe'nun tüfeği var. Siz gelirseniz başka silah da var. Open Subtitles سنصطاد ، جو لديه بندقية و إذا قررتم القدوم سنملك بندقيتين حينها.
    bir silahı vardı. Open Subtitles "مقتل طفل في غارة" "مدير مكتب التحقيقات الفيدرالي يأمُر بالمراجعة" كان لديه بندقية.
    Babamın da senin ki gibi bir tüfeği vardı. Open Subtitles أبي كان لديه بندقية صيد أشبة بخاصتك
    Katilin silahı varsa niye kullanmamış? Open Subtitles لو أن قاتلنا لديه بندقية لماذا لم يطلق عليه بها ؟
    En üst kata çıkın. Yabancının elinde pompalı tüfek var. Open Subtitles .توجهوا إلى أعلى طابق الدخيل لديه بندقية صيد
    silahı var! Leon! Open Subtitles لديه بندقية لعينة يا ليون
    Sakın onu kışkırtayım deme, silahı var. Open Subtitles لا تثيره، لديه بندقية
    Hilkat garibesinin, Rhode Adası büyüklüğünde bir silahı var. Open Subtitles المهووس لديه بندقية بحجم "جزيرة رود".
    Jake, silahı var. Open Subtitles جيك، وحصلت لديه بندقية.
    - Dışarıdaki adamı silahı var. Open Subtitles الرجل هناك لديه بندقية.
    silahı var! Open Subtitles إنه لديه بندقية!
    silahı var! Open Subtitles كان لديه بندقية!
    Kocam, elinde silah var. Open Subtitles ومن زوجي. لديه بندقية.
    Adamın elinde bir silah var. Open Subtitles الرجل لديه بندقية في يده.
    Havalı tüfeği var. Open Subtitles لديه بندقية هوائية
    Saldırı tüfeği var. Open Subtitles لديه بندقية رشاشة
    tüfeği vardı. Oradaydı. Open Subtitles كانت لديه بندقية وكان هنُاك
    Silahı vardı. Open Subtitles جاء الحق في لي. كان لديه بندقية.
    En azından Miller'a pompalı tüfek alıp almadığını sor. Open Subtitles .. (أنظرِ, علي الأقل أسألِ (ميلر إذا كان لديه بندقية, بإمكانك ذلك ؟ ــ حضرة الملازم ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more