"لديه سوابق" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sabıkası var
        
    • geçmişi var
        
    • kaydı var
        
    • sabıka kaydı
        
    • sabıkalı
        
    - Suç üstü yakaladık. Ve köpek çalmaktan da Sabıkası var. Open Subtitles ضبطناه متلبساً كما أن لديه سوابق في خطف الكلاب
    Hepsinin Sabıkası var. Open Subtitles حسناً, إذاً جميعهم لديه سوابق إجرامية؟
    Sabıkası var, Doktor. Şiddet. Open Subtitles انه لديه سوابق يا دكتور العنف
    Bir tanesinin oldukça kabarık bir geçmişi var muhtemelen hâlâ hapistedir ve görünüşe göre bir daha çıkamayacak. Open Subtitles أحدهم لديه سوابق كثيرة على الغالب عليه ان يبقى في السجن
    Çavuş dengesiz biri. Akıl sağlığı bozuk geçmişi var. Open Subtitles الرّقيب هنا بحالة غير مُستقرة، لديه سوابق من المشاكل العقلية.
    Sesini değiştiriyor. Muhtemelen bunu daha önce yaptı ve bir kaydı var. Open Subtitles لقد غير هذا الرجل صوته ربما تكون لديه سوابق , ربما قد قبض عليه سابقاً
    Biraz araştırma yaptım, gayrıresmî olarak tabii. Çocuğun sabıka kaydı yok, Okulda kötü davranışına dair herhangi bir kayıt da yok. Open Subtitles كنت أقوم ببعض التحقيقات ، بشكل غير رسمي الفتى ليس لديه سوابق ، حتى درجة في المدرسة جيدة
    Cinayete teşebbüsten ve bıçaklı saldırıdan sabıkalı. Open Subtitles لديه سوابق في الاعتداء والشروع في القتل
    Jack Willman'ın cinsel taciz Sabıkası var. Dosyada DNA'sı olması lazım. Open Subtitles (جاك ويلمان) لديه سوابق في عملية الإعتداء الجنسي، لذلك حمضه النووي موجود بالملفات
    ...ama gelmiyor. - Sabıkası var mı? Open Subtitles ولم يعد هل لديه سوابق ؟
    ...ama gelmiyor. - Sabıkası var mı? Open Subtitles ولم يعد هل لديه سوابق ؟
    Ve dolandırıcılık Sabıkası var. Open Subtitles لديه سوابق أحتيال
    - Frankie'nin de Sabıkası var. Open Subtitles فرانكي لديه سوابق ايضا
    Pekala, Mark Shepperd, 32 yaşında, Sabıkası var. Open Subtitles اجل، (مارك شيبارد)، 32 عاماً، لديه سوابق
    ...hastalarını gereğinden fazla tutuğuyla ilgili bir geçmişi var. Open Subtitles وتبيّن أن لديه سوابق في تطويل إقامات مرضاه ليزيد من أتعابه.
    Hırsızlık, cinsel taciz geçmişi var, muhtemelen kekeliyor. Open Subtitles لديه سوابق سرقة، إعتداء جنسي
    Sesini değiştiriyor. Muhtemelen bunu daha önce yaptı ve bir kaydı var. Open Subtitles لقد غير هذا الرجل صوته ربما تكون لديه سوابق , ربما قد قبض عليه سابقاً
    Hırsızlık ve silah bulundurmaktan sabıka kaydı var. Küçük bir ekibi var. Open Subtitles لديه سوابق سرقة وإعتداء على الممتلكات يعمل مع طاقم صغير
    Kendimi ya da John bebeği sabıka kaydı olan birinin etrafında tutamam. Open Subtitles لا أستطيع أنْ أبقى أنا أو طفلي جون بالقـــرب من شخـــــص من شخص لديه سوابق جنائية.
    sabıkalı olduğu anlaşıldı. Open Subtitles تبين لنا ان لديه سوابق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more