Muhtemelen küçük bir kız arkadaşı var ve bununla yüzleş... | Open Subtitles | فى الغالب لديه صديقه و حسنا دعنا نواجهه هذا |
Ben henüz konuşmaya hazır değilim... ama Kyle'ın çok ateşli bir kız arkadaşı var. | Open Subtitles | انا لست جاهزا للكلام بعد لكن كايل هنا لديه صديقه جميلة |
Ama çok şeker bir kız arkadaşı var. Adamın nesini sevdiğini tanrı bilir, ama seviyor. Herif tavşan gibi aldatıp duruyor. | Open Subtitles | لكنه لديه صديقه حلوه جدا ومع ذلك يخونها |
Ayrıca, onun bir kız arkadaşı var, o. | Open Subtitles | بالإضافة الى ذلك , لديه صديقه.. هي |
Çok güzel bir kız arkadaşı var. | Open Subtitles | لديه صديقه جميله |
bir kız arkadaşı var. | Open Subtitles | لديه صديقه |