"لديه قدرة" - Translation from Arabic to Turkish

• yeteneğine sahip
• yeteneği var
• karşısında yakalamıştı
• yeteneği olan
• yeteneğine sahiptir

Nedenini bilmiyoruz ama çocuk beyni muazzam bir iyileşme yeteneğine sahip.
لا نعرف لماذا, ولكن دماغ الطفل لديه قدرة رائعة من أجل التعافي.

Anlıyorum! Şeytan Meyvesi yeteneğine sahip!
يبدو أن لديه قدرة فاكهة الشيطان!

Bayan Lambert, bence oğlunuzun eşsiz bir yeteneği var.
أعتقد أن ابنك لديه قدرة فريدة من نوعها، هبة

İki yönlü diyebileceğimiz bir yeteneği var. Hayat ve ölüm.
لديه قدرة مزدوجة الاحياء والقتل

Çaylak Vince Papale koşucuyu tam karşısında yakalamıştı... ama far ışığında donan geyik gibi donup kaldı.
المجند الجديد فينس بابالي كان لديه قدرة كبيرة على الركض لكنه متجمد مثل الابلة في الأضواء العلوية

Bilmiyorum, Queens sokağında yaşayan kafanın içine girmek gibi esrarengiz bir yeteneği olan biri.
لا أعرف، يعيش في شارع كوين لديه قدرة غريبة على دخول عقلك

Baş edecek yeterli donanıma sahip olmadığımız bir olay meydana geldiğinde zihin ek kişilikler yaratma yeteneğine sahiptir.
عندما يقع حادث ما لا نشعر بجاهزية التعامل معه والعقل لديه قدرة على اختراق شخصيات اضافية

- Jesse'nin yeteneğine sahip mi peki?
هل لديه قدرة (جيسي)؟

Onun insanlara hatırlatmak gibi bir yeteneği var.
لديه قدرة عظيمة على جعل الناس يتذكرون.

İnsan beyninin fevkalade bir iyileşme yeteneği var.
الدماغ البشري لديه قدرة ملحوظة للشفاء.

Trevor'ın da bir yeteneği var.
ترفور" لديه قدرة أيضاً"

Central Kansas Üniversitesinde ışık hızında koşabilmek gibi şaşırtıcı bir yeteneği olan biri var.
يبدو أن هناك شخص ما في جامعة (كانساس) الوسطى... لديه قدرة مدهشة بأن يتحرك... بسرعة الضوء عملياً

Büyük bir iştahları vardır ve bazıları havayı kontrol etme yeteneğine sahiptir.
و البعض لديه قدرة التحكم فى الطقس