Tam aksiyon adamı, ama altın gibi bir kalbi var. | Open Subtitles | هو رجل الأفعال وليس الأقول لكن لديه قلب من ذهب |
Kocanızın iyi bir kalbi var Lois ama Yahudilik hakkında yanlış bilgiye sahip. | Open Subtitles | زوجك لديه قلب نقي لكن نظرته لليهودية مضللة |
Kimin 25 yavruya bakacak kadar büyük bir kalbi var? | Open Subtitles | من لديه قلب كبير كفاية ليأخذ 25 جرو؟ |
Herkesin kalbi vardır, değil mi? | Open Subtitles | رجل لديه قلب .. اليس كذلك؟ يهزر .. |
Doğuştan bir soylu olmayabilir ama soylu bir yüreği olduğuna sizi temin ederim. | Open Subtitles | ربما لا يكون نبيلاً بالولادة لكن يمكنني أن اشهد بأن لديه قلب نبيلاً |
Ciddiyim. Adamın kalbi tekliyor zaten. | Open Subtitles | بجد، الرجل لديه قلب سيء. |
Koskoca bir kalbi vardı ama, Tanrım, salağın tekiydi. | Open Subtitles | لقد كان لديه قلب كبير ولكنه كان غبياً |
İyi bir kalbi var, tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | لديه قلب طيب, مثلك ربما, لكن محتواه |
İyi bir kalbi var, o sadece nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لديه قلب طيب إنه فقط.. لا يعرف أين هو |
Baba, Simon iyi birisi. İyi bir kalbi var. | Open Subtitles | أبي، سيمون رجل طيب لديه قلب حنون |
Ancak o zaman anlayabilirim bir kalbi var mı, yok mu? | Open Subtitles | عندها سأعرف إن كان لديه قلب أم لا؟ |
Paris'te doğdu ama Hintli bir kalbi var. | Open Subtitles | ولدت في باريس ، ولكن لديه قلب الهندي |
İyi birisi. İyi bir kalbi var. | Open Subtitles | إنه رجل جيد, و لديه قلب طيب, فلا تحطميه |
Oğlum değil. İyi bir kalbi var. | Open Subtitles | انه ليس ابني حسناً لديه قلب طيب |
Acımasız görünse de onun da altın gibi bir kalbi vardır. | Open Subtitles | هو يبدو حقيرا ولكن لديه قلب من ذهب |
Kötü bir kalbi vardır. | Open Subtitles | كان لديه قلب سيء |
Her yaşayan şeyin kalbi vardır. | Open Subtitles | كل كائن حى لديه قلب |
Şey, ne derler bilirsiniz. Eli soğuk olanın yüreği sıcaktır. | Open Subtitles | حسناً، أتعرف ماذا يقولون من يده باردة، لديه قلب مُوهج. |
Ciddiyim. Adamın kalbi tekliyor zaten. | Open Subtitles | بجد، الرجل لديه قلب سيء. |
Bahse girerim, İsa'dan daha büyük bir kalbi vardı. | Open Subtitles | أراهن أنه كان لديه قلب أكبر من المسيح.. |
Çok zeki ve altın kalpli bir kadın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أذكى طفل أعرف. وأيضا لديه قلب من ذهب. |
Yiğit Keçecioğlu Hayır! Demek ki Iron Man'in de bir kalbi varmış. | Open Subtitles | ! لا لذا الرجل الحديدي لديه قلب بعد كل شيء ؟ |
Ama iyi kalpli biridir. | Open Subtitles | لكن لديه قلب طيب |