Rosa Parks terminalindeyim. Adamın sırt çantasında bomba var sanırım. | Open Subtitles | أنا بحديقة الزهور بجانب موقف الحافلة وأخالني رأيتُ رجلاً لديه قنبلة في حقيبة ظهره. |
Jackson'ın yüzünün ardında saatli bomba var gibi. | Open Subtitles | جاكسون" يبدو كما لو أن " لديه قنبلة زمنيه داخل وجهه |
"Carter Petroviç'te bir nükleer bomba var." | Open Subtitles | 'كارتر، بتروفيتش لديه قنبلة مشعة. |
Eğer bu adamın San Diego'da nükleer bombası var mı yok mu öğren ve eğer varsa... | Open Subtitles | أنتما إعرفا إن كان هذا الرجل لديه قنبلة نووية و إن كان كذلك |
Yani sadece birimizin atom bombası var. | Open Subtitles | والذي يعني بأنه هنالك واحد منا لديه قنبلة ذرية |
Eğer o kapıyı açarsanız, burayı havaya uçururum. - Belki de bombası var. - Bir saniye bekle. | Open Subtitles | ربما لديه قنبلة من الأفضل إخلاء السينما |
bir bombası olabilirdi. Bilmiyoruz. | Open Subtitles | ربما لديه قنبلة , لانعرف |
Başka bir bombası daha varsa neden KITT'in içine de bir bomba koydu ki? | Open Subtitles | لماذا إذن وضع قنبلة داخل (كيت) ؟ اذا كان لديه قنبلة اخرى ؟ |
Römorkunda bomba var mı? | Open Subtitles | هل لديه قنبلة بتلكَ المقطورة؟ |
İçinde bomba var. | Open Subtitles | هو لديه قنبلة في داخله. |
bomba var! | Open Subtitles | إنّ لديه قنبلة! |
Onda bomba var. | Open Subtitles | إنه لديه قنبلة |
Burada bir bomba var! | Open Subtitles | لديه قنبلة! |
Seninkinde Mk2 Parça etkili el bombası var... | Open Subtitles | رجلك الذي لديه قنبلة يدوية من النوع 2 |
Onun başka bir termosu daha var ki buda bir başka bombası var demektir. | Open Subtitles | حصل على مبردة أخرى، (آني)، الذي يعني أنه لديه قنبلة أخرى. |
El bombası var! | Open Subtitles | لديه قنبلة يدوية! |
Dikkat et, bir bombası var! | Open Subtitles | أحترسوا، لديه قنبلة! |
Bir bombası var. | Open Subtitles | و لديه قنبلة |
Joker'in bir bombası mı var? | Open Subtitles | هل "الجوكر" لديه قنبلة إشعاعية؟ |