Bak boynunda kamerası var, ufak şirin elmacık kemikleri var. | Open Subtitles | لديه كاميرا أمام رأسة، ولديه عظام الخد الجميلة. |
- Hayır durmuyor. Bak boynunda kamerası var, ufak şirin elmacık kemikleri var. | Open Subtitles | لديه كاميرا أمام رأسة، ولديه عظام الخد الجميلة. |
Nasıl göründüğüme bakabilmem için bir ön kamerası var ve bakarken herkes sadece telefonu kullandığımı sanıyor. | Open Subtitles | لديه كاميرا أمامية لذا أنا يمكنني التحقق من الذي ينظر إلي والناس يعتقدونني أستعمل هاتفي |
Yine burada teknik bir düzenek görüyorsunuz. Beyninin sağ ve sol tarafina elektrotlar yerleştirilmiş ve kafasının üstünde de bir kamera var. | TED | مجددا، يحتوي على التكنولوجيا، لده أقطاب كهربائية متصلة بنصفي دماغه الأيمن والأيسر، لديه كاميرا فوق رأسه. |
Bilgisayarınızda kamera var mı? | Open Subtitles | هل جهاز الكمبيوتر الخاص بك لديه كاميرا مثبتة به ؟ |
Peter Robot'un hareket aktifli kamerası var, değil mi? | Open Subtitles | الروبوت بيتر لديه كاميرا تُـفَـعَل عن طريق الحركة , اليس كذلك ؟ |
- Kimin harika bir kamerası var? - Greg ve Jenny 'nin mi? | Open Subtitles | أتعرفين من لديه كاميرا تصوير رائعة؟ |
- kamerası var. | Open Subtitles | لديه كاميرا وماصوره على هذه الكاميرا |
Kuzey Clark'ın girişinde bir kamerası var. | Open Subtitles | لديه كاميرا مشتركة على شمال كلارك |
Herkesin bir fikri var ve herkesin bir kamerası var. | Open Subtitles | كل شخص لديه رأي, و كل شخص لديه كاميرا, |
kamerası var. | Open Subtitles | لديه كاميرا هذه اللقطات من هذه الكاميرا ! |
Herkesin bir kamerası var. | Open Subtitles | كل شخص لديه كاميرا, |
O zaman kapılara bakardık, ki zaten orada kamera var. | Open Subtitles | حسنا، ثم أننا سوف تبحث على أبواب، وهذا هو السبب متجر لديه كاميرا هناك. |
Evet, çünkü sorun şu ki; şapkasında kamera var. | Open Subtitles | أجل، لأن المشكلة، لديه كاميرا في قبعته. |