"لديه لحية" - Translation from Arabic to Turkish

    • sakalı vardı
        
    • sakalı var
        
    • sakallı
        
    • sakalsız
        
    • bir sakalı
        
    Kusura bakmayın ... Eski doktorun sakalı vardı. Open Subtitles أرجو المعذرة، الامر وما فيه أن الطبيب السابق كان لديه لحية.
    Ufak, kahverengi bir sakalı vardı. Open Subtitles تقريباً لديه لحية ليست كثيفة ..
    Sırf sakalı var diye ona şeytan diyorsun. Open Subtitles يا إلهي, فقط لأن لديه لحية تصنفه على أنه شرير ؟
    Birdenbire yaşlanmış, sakalı var, gözleri nemli ve hala... Open Subtitles لقد أصبح عجوز فجأة لديه لحية, وعيناه دامعة
    sakallı, İspanyolca konuşan. Hakiki bir gizli polis olacağını söyledim. Open Subtitles لديه لحية ويتحدث الأسبانية ويصلح كضابط للعمليات السرية
    Her zaman siyah giyen ve siyah sakallı olan Peder Nicolai ile sık sık konuşurdum. Open Subtitles لقد تكلمت كثيراً مع القس نيكولا، الذي كان دائماً يرتدي ثياباً سوداء، وكانت لديه لحية سوداء كذلك.
    Hayır, niye profilinde sakalı olup da gerçek hayatta sakalsız olsun ki? Open Subtitles كلّا، لم ستكون لديه لحية في صورة حسابه، والعكس في الواقع؟
    Gri bir sakalı, beyaz bir saçı, gözlükleri var. Open Subtitles لديه لحية رمادية أبيض الشعر ، طويل ، ونظارات لقد وصفتي السيد"مكغلافل" للتو هذا كان مكتبه قبل مئة عام
    Ve kocaman, gür bir sakalı vardı. Open Subtitles وكانت لديه لحية كبيرة شعثاء
    Ve sakalı vardı. Evet. Open Subtitles وكانت لديه لحية ،، نعم
    sakalı vardı. Open Subtitles لقد كانت لديه لحية.
    - Adamdı o. sakalı vardı. Open Subtitles -لقد كان رجلاً، لقد كانت لديه لحية
    Uzun boylu, zenci, sakalı vardı. Open Subtitles -كيف يبدو شكله؟ طويل و أسود ، لديه لحية
    Bu iki çocuk... ikisi de erkek, beyaz, birisi saçlarını havaya dikmiş, diğerinin top sakalı var. Open Subtitles فتيان مراهقان... ذكور ، بيض ، وأحدهم شعره سبايكي ذو شعر شقراوي والآخر لديه لحية تيس؟
    sakalı var şuna bakın. Open Subtitles لديه لحية الوجه
    sakalı var... Seninki gibi. Open Subtitles وهو لديه لحية مثلك
    Top sakalı var değil mi? Open Subtitles لديه لحية كلحية التيس ، إذا؟
    Kilisede cüzzamlıları sakallı biri iyileştirir dediler. Open Subtitles قيل خلال صف الأحد إن الجذاب تم علاجه على يد رجل لديه لحية
    Yüzünü gördüm. Top sakallı. - Ve uçağında Azrail vardı. Open Subtitles لقد رأيت وجهه، كان لديه لحية وعلامة الموت مرسومة على طائرته
    Kirli sakallı bir adamdan moda tavsiyesi alacak gibi mi duruyorum? Open Subtitles أتظن حقا بأني سأقبل نصائح في الموضة من رجل لديه لحية برقبته؟
    Dışlanacağım diye korkuyordum, Lincoln'ün kabinesindeki sakalsız adam gibi. Open Subtitles كنت خائفاً أني سوف أتراجع مثل ذلك الرجل في كابينة "لينكون" الذي ليس لديه لحية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more