Hayır, hayır, Bı gece için çok üzgünüm, ama iyi bir sebebim var. | Open Subtitles | لا, لا أنا آسفة بشأن الليلة ولكن لديّ سبب جيد |
Birkaç senedir gitmedim, ama şimdi gitmek için bir nedenim var. | Open Subtitles | لم أذهب منذ بضعة سنين، ولكن الآن لديّ سبب يجعلني أذهب |
Belki onu sevmem için bir neden yok ama seviyorum. | Open Subtitles | ربّما ليس لديّ سبب لمحبّة ذلك الشاب, إلا أني أحبّه |
Ama çocukları ondan koparmak için yeterince iyi bir nedenim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ سبب وجيه لأخذ الأولاد بعيداً عنه |
Ama soruşturduğum cinayetlerle ilgisi olduğunu düşünmek için sebeplerim var. | Open Subtitles | لكن لديّ سبب يدعوني للإعتقاد بأنه كان متورّطاً في جرائم القتل التي كنتُ أحقّق فيها |
Benim de bir sebebim var, ufak kurt. | Open Subtitles | أجل، أنا أيضًا لديّ سبب أيَّتها الذئبة الصغيرة |
Bir hayalim, görevim, yaşamak için bir sebebim var benim! | Open Subtitles | لديّ حلم، لديّ مُهمة لديّ سبب للعيش |
Sizi erkenden yataktan kaldırmak için çok iyi bir sebebim var. | Open Subtitles | لديّ سبب مهم جداً |
-Çünkü yürümüyor. -Bu seferki için bir nedenim var. -Güven bana | Open Subtitles | لأنها الحقيقة، بأية حال لديّ سبب وجيه لقول ذلك، صدقيني |
Ama biraz yardıma ihtiyacınız olduğuna inanmak için nedenim var. | Open Subtitles | لكن لديّ سبب للإعتقاد أنّك قد تحتاج لبعض المُساعدة. |
...emirlerine uymamak için iyi bir nedenim olduğunu bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | فأنا أريدهم أن يعرفوا أنّي لديّ سبب وجيه لعدم إطاعتهم |
Seninle beraber olmak için bir neden istiyorum sen söyle. | Open Subtitles | الآن يجب أن يكون لديّ سبب كي أريد أن أكون معكِ؟ |
Bunu saklamak için de bir nedenim yok. Yanlış bir şey yapmadım sonuçta. | Open Subtitles | وليس لديّ سبب لإخفاء ذلك لم أفعل أي شيء خاطئ |
Eh, gayet ikna edici sebeplerim var. Açık konuşalım. Karın çok çekici bir kadın. | Open Subtitles | حسناً ، لديّ سبب مقنع لنواجه الأمر ، زوجتك مثيرة |
Güvenmem için bir sebep yok. | Open Subtitles | ليس لديّ سبب يدعوني لذلك. |
Kalmak için hiçbir sebebim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ سبب لكي أبقى هنا |
Şirketimde bazı dürüst olmayan işler döndüğüne inanmaktayım. | Open Subtitles | لديّ سبب للإعتقاد أنّ هناك بعض الأنشطة المُريبة التي تجري في شركتي. |
O yüzden artık onu yenecek gerekçem yok. | Open Subtitles | وعليه، لم يعُد لديّ سبب لهزمه. |
Belki önceden sana yardım etmek için bir sebebim vardı ama sabah senin de söylediğin gibi, artık bitti. | Open Subtitles | ربما يجب أن يكون لديّ سبب لأكون في جانبك, لكن كما قلت هذا الصباح, لقد أنتهينا |