Cesedi FBl'a vermek üzere emir aldım. | Open Subtitles | لدي أوامر بأن أسلم الجثة للمباحث الفدراليه في أندروس |
Ama ben seni üsse geri götürmek için emir aldım. Şimdi senin şu hayatta kalma zorunluluğun hakkında bir konuşalım. | Open Subtitles | لدي أوامر بإعادتك إلى السفينة فلنتحدث عن نجاتك |
"Kumandandan ayrılma", merkezi hükümetten böyle bir emir aldım. | Open Subtitles | لدي أوامر من القيادة المركزية بأن لاأدعك تغيب عن ناظري أيها الكولونيل |
Londra'dan ana ofisten Lord Benton ile konuşulacak emirlerim var. | Open Subtitles | لدي أوامر من لندن المكتب الرئيسي لأناقشها مع اللورد بينتون |
Affedersiniz, ama üç bilgisayardan bilgi toplama emri aldım: | Open Subtitles | المعذرة، لكن لدي أوامر باسترجاع بيانات من 3 حواسيب مزودة |
Sizin için gelen emirler var. | Open Subtitles | شرطي نقل, لدي أوامر موجهة إليكم |
Brooke Davis'i kabul etmemem gerektiği konusunda sıkı emirler aldım. | Open Subtitles | لدي أوامر من صاحبة الحفلة بأن لا أدخل بروك دايفس اللعينه |
Hemen polis merkezine getirmem yönünde emir aldım. Hayır, anlamıyorsunuz. | Open Subtitles | لدي أوامر بإحضاره إلى القيادة العليا في الحال كلا , أنت لاتفهم |
emir aldım. Tutsakları bahçeye sal. | Open Subtitles | لدي أوامر أن ندع السجناء يخرجون إلى الساحة |
Albay Nelec'ten bu herifi üsse geri götürmem için emir aldım. | Open Subtitles | لدي أوامر بإعادة هذا الرجل بنفسي للقاعده |
Seni buradan 45 dakika içinde çıkartmam için sıkı emir aldım. | Open Subtitles | لدي أوامر صارمة أن أخرجك من هنا بعد 45 دقيقة |
Fakat bu işten uzak tutmamak üzere emir aldım. | Open Subtitles | ولكن لدي أوامر أعوذ بك على السير بعيدا عن هذا. |
Dan Anderssen, seni tutuklamak ve sorguya götürmek için emir aldım. | Open Subtitles | دان أندرسون، لدي أوامر بالقبض عليك وإحضارك للاستجواب |
Bu olayı bitirmek için kesin emirlerim var o yüzden tam olarak bunu yapacağız. | Open Subtitles | لدي أوامر صارمه لإغلاق هذا إذن هذا ما سنفعله بالضبط |
Evet,söyleyebilirim. Yukarıdan emirlerim var. | Open Subtitles | كدت أنسي أن لدي أوامر لك من أعلي |
Führer'den emirlerim var. | Open Subtitles | لدي أوامر من الفيورر , قُد |
Elçilik'te bazı sorulara cevap vermeniz esnasında size eşlik etme emri aldım. | Open Subtitles | لدي أوامر لمرافقتك للسفارة للإجابة على بعض الأسئلة |
Hemen geri dönün, vurma emri aldım. | Open Subtitles | إبتعدوا عن السور, الآن لدي أوامر بإطلاق النار |
Bana verilmiş emirler var. | Open Subtitles | لدي أوامر. أوامر لتجويع أطفال؟ |
Polisle konuşmamak için kesin emirler aldım. | Open Subtitles | لدي أوامر صارمة بعدم التحدث إلى رجال الشرطة |
Bu akşamki konuşmanızın konusunu sormam emredildi. | Open Subtitles | لدي أوامر بأن أسأل عن موضوع خطابك الليلة |
Uymam gereken emirler vardı diyerek bu durumdan kurtulamazsın. | Open Subtitles | حسناً.في هذا الموقف كان لدي أوامر" لا يغطيها يا رفيقي |
Burada işim bitti. Doğru ya. REDLINE'ın yapılacağı gün hücum etme emri verildi. | Open Subtitles | لا يهم ، لقد حصلت على ما أتى بي إلى هنا لدي أوامر بأستخدام القوة في يوم السباق |
-Artık emirlerimi aldım playboy. | Open Subtitles | لدي أوامر الآن أيها الفتى اللعوب |