Bilgiye erişim iznim olmadığını biliyorum ama senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | أعرف أني لا أملك الصلاحية، لكن لدي شيء من أجلك. |
Bilgiye erişim iznim olmadığını biliyorum ama senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | أعرف أني لا أملك الصلاحية، لكن لدي شيء من أجلك. |
Sana bir şey aldım. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك |
Sana bir şey aldım. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك |
- Onun için bir şey getirdim. | Open Subtitles | ـ لدي شيء من أجلها |
Sana bir şey getirdim... ablandan. | Open Subtitles | أنا لدي شيء من شقيقتك |
Hey, sana bir şey vereceğim. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك لا يارجل, لا أريد أيّاً من حركات بيدرمان |
Senin için bir şey var. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك |
Sen ve başkomiser için bir şeyim var. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك أنت وحضرة النقيب |
Senin için bir şeyim var, Athelstan. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلكَ أيها السكسوني. |
Dostum, baksana. Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | أنت يا صاح، اسمع لدي شيء من أجلك |
Senin için bir şeyim var tatlım. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك عزيزتي |
Sana bir şey aldım. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك |
- Sana bir şey aldım. | Open Subtitles | ـ لدي شيء من أجلك. |
Sana bir şey aldım. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك. |
Sana bir şey getirdim. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك. |
Sana bir şey getirdim. | Open Subtitles | مهلاً, لدي شيء من اجلك |
Senin için bir şey getirdim. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك |
Sana bir şey vereceğim ama vermeden önce iyi olduğundan emin olmalıyım. | Open Subtitles | انصت... لدي شيء من أجلك ولكن قبل أن أعطيك إياه أريد التأكد فقط بأنك على ما يرام |
Sana bir şey vereceğim. Bir erkeğin silahı olmalı. | Open Subtitles | لدي شيء من اجلك يجب ان يكون معك سلاح |
Sana bir şey vereceğim. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك |
- Burada senin için bir şey var. | Open Subtitles | إنه أنا لدي شيء من أجلك هنا |