Bir saat sonra geri geleceğim, çünkü bunun neye benzeyeceğini çok merak ediyorum. | Open Subtitles | سوف اعود خلال ساعة لإنني حقا لدي فضول لكي اعرف كيف سيكون حالك |
Evet ama nasıl bittiğini merak ediyorum. | Open Subtitles | أجل أنا كذلك , لكن لدي فضول لكي أعرف ماذا سيحدث |
Bay Widmore'nin bana o kadar fazla parayı, sadece seni yakalayıp canlı getirmem için neden verdiğini merak ediyorum. | Open Subtitles | لدي فضول لماذا السيد ويدمور والذي دفع لي مالا كثيرا يريدني أن آخذك اليه حيا؟ |
Sizi ne tarz bir iş için tuttuğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | لدي فضول بمعرفة طبيعة العمل الذي استأجرك لأجله |
Bak, medikal boklara. hasta bir merakım olduğunu kabul ederim ama o kadar da meraklı değilim. | Open Subtitles | أعترف بأن لدي فضول ناحيه الدواء والطب ولكنني لستُ بهذا الفضول |
Bu olay gerçekleştiğinde Federal Bilim Kurumu neden buradaydı, merak ediyorum sadece. | Open Subtitles | لدي فضول وحسب بما كانت تفعله وكالة العلوم الفدرالية هنا بالعراء وقت الحدث حتى انا لا يمكنني الوصول بهذه السرعة |
Ama hikâyenin sonunu yine de merak ediyorum. | Open Subtitles | لدي فضول لمعرفة كيف تم الامر , برغم كل شئ. |
Seni anlıyorum, merak ediyorum, onların farkındayız. | Open Subtitles | اسمعك لكنك لا تستطيع ان تفهم انا لدي فضول |
Kendinizi kitlelere açıklama ihtiyacınızın nereden çıktığını merak ediyorum. | Open Subtitles | انا لدي فضول بخصوص حاجتك هذه ان تكشف نفسك للجماهير |
Bu akşam Bekâret Yemini Balosu'nda neler olacak merak ediyorum. | Open Subtitles | لدي فضول بخصوص ما سيحدث في حفلة النقاء الليلة |
Nasıl hissettiğini çok merak ediyorum. | Open Subtitles | لدي فضول حول كيف يكون الحمل وكيف هو شعورك حياله |
Ben sizin yayınladığınız gazeteyi merak ediyorum evet tüm bu "*Dolly the Sheep*" olayı vardı ve bende dalgadan faydalanmaya çalışıyordum | Open Subtitles | لكن لدي فضول حول ورقة العمل التي نشرتها عنه اه ,نعم ,كل قصة النعجة الدولي وما بشأنها وقد كنت احاول ركوب الموجة حينها |
Senden şüphe etmiyorum ama gerçek olmadığını nasıl anlıyorsun merak ediyorum. | Open Subtitles | انا لا اشك في قدراتك انا فقط لدي فضول كيف تعرف انها ليست حقيقية |
Sürünün geri kalanından öğreneceklerimi merak ediyorum. | Open Subtitles | كلا ، لدي فضول لأعرف بعض الأشياء من العائلة |
Diğer benim silah kolleksiyonunu biraz merak ediyorum. | Open Subtitles | لدي فضول صغير حول مجموعة أسلحة الرجال الأخرون |
Onu hasta eden şeyin ne olduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | لدي فضول لأعرف ما قد سبب لها هذا المرض. |
Davayla ilgili yeni gelişmeleri çok merak ediyorum. | Open Subtitles | لدي فضول لمعرفة كيفية تقدم القضية |
Sadece söyledikleri neden seni bu kadar rahatsız etti, onu merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لدي فضول ، ... لما تعاملك بتلك الطريقة |
Önceleri umursamadım ama şimdi merak ediyorum. | Open Subtitles | لم أهتم فى البداية ، لكن الأن لدي فضول. |
Ben Im Tae San'ın geleceğini merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا لدي فضول حول مستقبل تاي سان. |
Profesyonel bir merakım var. | Open Subtitles | لدي فضول مهني |