Nişan partimiz yarın ve mekânı bağlayamadık Bu yüzden yeni bir tane bulmalıyım. | Open Subtitles | حفلة خطوبتنا غداً ومكان الحفل ألغى لذالك يجب على البحث عن مكان آخر |
Ben bir DJ de değilim müzisyen de. Bu yüzden biraz endişeliyim. | TED | وفي حقيقة الأمر أنا لست بعازفة لذالك أنا خائفة قليلا من القيام بذلك |
Seni sevemeyeceği için perişansın Buna izni olmadığı için ve şimdi de öfkeni bazı iblislerden çıkartmak istersin. | Open Subtitles | أنتِ بائسة لأنه لا يستطيع أن يحبكِ لأنه غير مسموح له وأنت لذالك تحاولين إخراج إحباطك على بعض الشياطين |
İnsanlara köşesinde yardım edebiliyor. Buna ihtiyacı var. | Open Subtitles | هي تقوم بمساعدة الناس عن طريق عمودها ، وهي بحاجة لذالك |
Tamam, ama sadece Bunun için şu an hazır olduğumu düşünmüyorum. | Open Subtitles | حسناً ، لكن أنا فقط لا أعتقد أنني مستعدة لذالك الآن |
Bunun için hazır olduğunuza emin misiniz? | Open Subtitles | يا شباب هل أنتم متأكدون ؟ أنكم مستعدون لذالك ؟ |
Çümkü, biliyorsun işimden ayrıldım, O yüzden... tüm gün burada bekleyebilirim. | Open Subtitles | لانه تعرف, لقد استقلت من وظيفتي, لذالك استطيع الإنتظار طوال اليوم |
Bu yüzden cebimde hep bir sandviç bulundururum. | Open Subtitles | لذالك دائماً أحتفظ بشطيرة في جيبي. تريدين قضمة؟ |
Bu yüzden çocuk basketi bırakıp, iş bulmak istedi. | Open Subtitles | لذالك ارد التوقف عن ممارسة كرة السلة والحصول على عمل |
Birşeyleri yapamayacağının söylenmesinin ne demek olduğunu biliyorum. Bu yüzden öğretmen oldum. | Open Subtitles | أعرف كيف هو الشعور على أن تخبر أنك لا تستطيع فعل شيء لذالك السبب أصبحت معلم |
İşte Bu yüzden güvenilir bir yer bulmak gerek. | Open Subtitles | لذالك نحن بحاجة إلى إنشاء مكانة جديدة لنا |
Onlar üst düzey şeytanlar, Bu yüzden onlar uzun süre donma olmaz. | Open Subtitles | هم شياطين من الطبقة العليا لذالك لايبقون مجمدين فترة طويلة. |
Bu yüzden yaptığım bütün kötü şeyleri bir listede topladım, ...ve tüm hatalarımı tek tek telafi edeceğim. | Open Subtitles | لذالك .. كتبت قائمة بكل شي سيء عملته وخطوه بعد خطوه سأحاول ان اصحح واعوض كل خطأ عملته |
Çok uzun süreden beri içimi kemiren bir şey var ama senin Buna kızacağından korkuyorum ki kızman için hiç bir sebep yok. | Open Subtitles | اسمع اشعر بشعور شيئ لانه اخذ مني كل هذا الوقت لكني كنت خائف من انك كنت ستهرع و هو بالتأكيد لا يوجد سبب لذالك |
Buna gerek kalmadı, şu anda elimizde bir eşleşme var. | Open Subtitles | لسنا بحاجة لذالك,لقد عرفنا لمن تعود البصمات |
Buna hiç gerek yok memur bey. | Open Subtitles | لا يوجد حاجه لذالك ايها الضابط |
Tatlım, dedektif, Daniel'ın adını daire içine alıp altını çizdiyse Bunun için iyi bir nedeni olmalı. | Open Subtitles | عزيزتي انا متاكد انه اذا قام بوضع خط ودائرة حول اسم دانيال فـ المحقق لديه سبب وجيه لذالك |
Evet, ama her iki araçta şirketiniz tarafından sigortalandı, Bunun için sizden... | Open Subtitles | ولكن كلا السيارتين تحت تأمين شركتكم لذالك.. انا بحاجه... |
Evet, ama her iki araçta şirketiniz tarafından sigortalandı, Bunun için sizden... | Open Subtitles | صحيح.. ولكن كلا السيارتين تحت تأمين شركتكم لذالك.. انا بحاجه... |
Bu kadar açık sözlü olmak istemezdim ancak açıkça görünüyor ki beraber çalışacağız O yüzden bu konuyu yolumuzun dışına çıkarmalıyız. | Open Subtitles | لا أُريد أن أكون مُفشيةً للأسرارِ هكذا، لكن على ما يبدو إنّا سنعمل جميعًا معًا، لذالك علينا إزاحة هذا من طريقنا. |
Nörokimyasal olarak doğaldırlar O yüzden her zaman onları fark edemeyiz. | Open Subtitles | إنهم يهتمــون بالكمياء العصبيــة في الطبيـعة، لذالك نعلــم دائما أنهم هناك. |
Hayır, bu biraz acıtacak. O yüzden dayan, tamam mı? | Open Subtitles | لا ، هذا سيشعركِ بلدغة بسيطة لذالك احتملي ، اتفقنا ؟ |
Biliyorsun, Latveria'yı her zaman geri alabilirsin. | Open Subtitles | أتعرف، أنت دائما قادر على العودة لذالك الدور |