Onu bırakamadım ben de öldüğü güne kadar onunla kaldım. | Open Subtitles | لم أستطع أن أتركها هكذا لذا بقيت معها حتى يوم وفاتها |
İyi olacağını ümit ederek evli kaldım. | Open Subtitles | لذا بقيت متزوجاً متمنياً ان يأتيني ذلك الشعور المفترض ان يأتيني |
Eğer her şeyi ağzımdan kaçırırsam bununla başa çıkamayacağımı Düşündüm, o yüzden sessiz kaldım. | Open Subtitles | كنت خائف بأن لا أكون قادر على البوح بذلك لذا بقيت صامتاً |
Fakat aile sevgisi buldum. Ve burada kaldım. | Open Subtitles | .وانا حصلت على الحب من العائله .لذا بقيت هنا |
Tekrar düşük yapacak diye korkuyordu, o yüzden yanında kaldım. | Open Subtitles | كانت فقط خائفة رغم ذلك اعتقدت أنها تفقد طفلها لذا بقيت معها |
Öylece kanepede oturup annemlerin evinde kaldım. | Open Subtitles | لذا بقيت في المنزل وحسب على أريكة والداي |
Ben de kaldım ve kendimi, internet kullanırsam yalnız olmayacağıma inandırdım. | Open Subtitles | لذا بقيت و تأكدت من أن لا يبقى الإنترنت وحيداً |
Sonra neler olduğunu anladım ve gösterinin devamını izlemek için burada kaldım. | Open Subtitles | ما إذا كُنتِ تتعرضين لخطر ما ومن ثم اكتشفت حقيقة ما كان يحدث حقاً ، كما تعلمين لذا بقيت لأشاهد العرض |
Böylece kalıntıların kaldırılmasına yardımcı olmak için buralarda kaldım. | Open Subtitles | لذا بقيت للمساعدة في أخذ البقايا |
Kötü hissettiğim için evde kaldım. | Open Subtitles | نعم, كنت أشعر بالمرض لذا بقيت بالمنزل |
Böylece oyunda kaldım ve sadece... gerçeği biraz çarpıttım. | Open Subtitles | لذا بقيت في المسرحية وفقط... أخفيت عنها الحقيقة. |
Yoğun bakım ünitesindeki bebeklerden birini çıkardık, ona bakmak için annesiyle kaldım. | Open Subtitles | لذا بقيت مع الأم كي تعبر محنتها وكان (بول) بالمنزل مع الأطفال؟ |
Bende kaldım, eğer gitseydim öldürülebilirdim | TED | لذا بقيت لو ذهبت لقتلت |
Hepsi mutlu görünüyordu ben de kaldım. | Open Subtitles | جميعا بدوا سعداء لذا بقيت هنا |
Swearengen beni serbest bıraktı ama bana yumruk attı... o yüzden kendime gelene kadar küvette kaldım. | Open Subtitles | (سويرنجن) أطلق سراحي ولكنه تسبب لي بهذه لذا بقيت مختفياً حتى أستعيد قواي |
Brian geç saate kadar çalışacaktı ben de Kelly ile kaldım. | Open Subtitles | (براين) كان يعمل لوقتٍ متأخر، لذا بقيت مع (كيلي) |
Lizzie'nin odasına giremedim bende bodrumda kaldım. | Open Subtitles | (لم أستطع الوصول إلى غرفة (ليزي لذا بقيت في القبو |
Böylece orada kaldım, sadece izledim. | Open Subtitles | لذا , بقيت هناك , أشاهد فقط |