Daha önce şablonculuk yapmış. O yüzden kafa boyama bölümünde çalışacak. | Open Subtitles | لقد عملت بالطباعة من قبل لذا سوف تعمل بقسم رسم الوجوه |
Herkesin evine gitmek istediğinden eminim. O yüzden kısa keseceğim. | Open Subtitles | أنا واثق أن الجميع يريدون العوده للمنازل, لذا سوف أسرع. |
O yüzden, insanlardan çok daha kolay bir şeyi kontrol edeceğim. | Open Subtitles | لذا سوف أحاول بأن أتحكم في شيء أسهل بكثير من الناس |
Bunu söylemenin kolay bir yolu yok, Henry, Bu yüzden direk meseleye giriyorum. | Open Subtitles | ليس هناك طريقه اسهل من هذه يا هنرى لذا سوف اكون صريح معك |
Herkes partiye gelmek ister. Bu yüzden çok özel bir parti yapacağız. | Open Subtitles | الجميع يريد الذهاب لهذه الحفلة ، لذا سوف نجعلها حفلة مميزة للغاية |
Bu yüzden kafanızı karıştırmadan izah etmek için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لذا سوف أبذل قصارى جهدي للتوضيح بدون أن أجلب لكم الملل |
O yüzden kararı konuyla ilgili en yetkin kişi verecek. | Open Subtitles | لذا سوف نقرر القرار الأكثر اطلاعا المتاح لنا |
Tamam, burada Kanun benim, O yüzden söyleyeceklerimi söylediğim zaman beni dinleyeceksiniz ve bu işi atlatacağız. | Open Subtitles | حسناً ، انا القانون هنا لذا سوف تستمعوا لما اقوله عندما اقول ، وسوف ننجزها |
Dinle, bu konuda pek iyi değilim, O yüzden sadece soracağım. | Open Subtitles | اسمعي, أنا لست جيداً في ذلك, لذا سوف أسألك مباشرةً |
Hayır. Buluşacaktım ama iptal oldu. O yüzden gidiyordum ben de şimdi. | Open Subtitles | كلا, كنت سأفعل, لكنهم لغوا الميعاد لذا سوف أذهب |
O yüzden ben burada sandviç yapacağım, dönünce yersiniz. | Open Subtitles | لذا سوف أكون هنا فقط أصنع السندويشات لكم أنت والرفاق عندما تعودون |
Ben mahkeme kararı dâhilinde değilim. O yüzden yol alayım. | Open Subtitles | أنا لم تطلب مني المحكمة الجلوس هنا لذا سوف أذهب الأن |
Ben mahkeme kararıyla burada değilim O yüzden gidiyorum ben. | Open Subtitles | أنا لم تطلب مني المحكمة الجلوس هنا لذا سوف أذهب الأن |
Bu yüzden size daha yeni seçtiğim bir şiir okuyacağım. | TED | لذا سوف أقرأ لكم قصيدة اخترها الآن فحسب |
Fakat biz Güney Kaliforniya'dayız, Los Angeles'a yakınız, Bu yüzden eğlenceye yönelik birşey ile sonlandırmak istiyorum. | TED | لكننا في جنوب كاليفورنيا ، قريبين من لوس أنجلوس ، لذا سوف أختم بشيء يُركز على الترفيه. |
Bu yüzden ben size bu teknoloji ve bu tür araçlar hakkındaki en çekici gerçeklerden birini göstereceğim. | TED | لذا سوف اتركم مع إحدى الحقائق الأكثر إلحاحاً عن هذه التكنولوجيا وهذه الأنواع من المركبات. |
Bu yüzden, şans rüzgarlarını yakalayabilmek için bir yelken inşa edebileceğiniz üç şeyi sizlerle paylaşacağım. | TED | لذا سوف أشارككم ثلاثة أشياءٍ يمكنكم القيام بها لتبنوا شراعًا بإمكانه اصطياد رياح الحظ. |
Bu yüzden etkileyici izleyicilerin gizli kalmasına izin veriyorum. | TED | لذا سوف أطلع هذا الجمهور المثير للإعجاب على السر. |
Bu yüzden, kendileri yararlı işlerde kullanılmak üzere sizlere katılacaklar. | Open Subtitles | لذا سوف ينضمون أليكم فى هذا العمل المفيد |
Bu yüzden ilk bulgularınızı ona vereceksiniz ve emirlerine uyacaksınız. | Open Subtitles | لذا سوف تعطيه نتائج تحقيقاتك الأوليه و بعد ذلك تتبع تعليماته |
İşte Biz de su altında daha güzel pozlar çekeceğiz. | Open Subtitles | لذا سوف نحصل على بعض القطات الرائعة تحت الماء اليوم |
Şimdi sana birkaç fotoğraf göstereceğim. Birkaç kişinin fotoğrafı. | Open Subtitles | لذا سوف أريك بعض الصور , بعض الصور لمجموعـة من الناس |
Chuck, bana karşı iyi bir arkadaş oldun O yüzden ben de iyiliğini ödeyeyim. | Open Subtitles | تشاك لقد كنت صديق جيد لى لذا سوف ارد لك الدين |