Bu iyileştirmeler pahalı olabilir, O yüzden yöneticiler her bir proje için kabul edilebilir belirsizliğe karar vermeliler. | TED | وقد تكون تلك التحسينات جد مكلفة، لذا على المديرين أن يحددوا المستوى المقبول من الشك لكل مشروع. |
Hatta, şu anda bir işim var, gitmem gerekiyor O yüzden. | Open Subtitles | في الحقيقة، عِنْدي شغل الآن، لذا على ان اذهب |
O yüzden daha el bile tutuşmamışlardır muhtemelen. | Open Subtitles | لذا على الأرجح أنهما لم يمسكا بأيديهما بعد |
Farhad'ın peşindeki adamlar güvenlik sorunlarının olduğunun farkında. O yüzden adamların oraya varamadan çubuklar gitmiş olacak. | Open Subtitles | لذا على الأغلب بالوقت الذي سيصل رجالك إلى هنالك، ستختفي القصبات النووية |
Bir de çocuklar tüm yazı burada geçirmek istiyormuş. O yüzden bu konuyu konuşmalıyız. | Open Subtitles | ويريد الولدان قضاء الصيف هنا، لذا على الأرجح علينا مناقشة هذا الأمر |
O yüzden tüm yolcular, ticari ya da özel fark etmez güvenlik noktalarından geçiriliyor. | Open Subtitles | لذا على كل المسافرين ، التجاريو و الطائرات الخاصة ان تمر عبر جميع نقاط التفتيش حتى اشعار اخر |
Birazdan sunumlara başlayacağız, ...O yüzden herkes yerlerini alsın lütfen. | Open Subtitles | سنبدأ بالعروض قريباً, لذا على الجميع أن يتفضل بالدخول و يجلس |
Birazdan sunumlara başlayacağız, ...O yüzden herkes yerlerini alsın lütfen. | Open Subtitles | سنبدأ بالعروض قريباً, لذا على الجميع أن يتفضل بالدخول و يجلس |
O yüzden ortaya çıkmaları gerekiyor. | Open Subtitles | لذا على الأغلب أنّهم سيأتون لجمع أرباحهم. |
Çekimler bir saate kadar başlamaz O yüzden gidene kadar burada takılayım bari. | Open Subtitles | التصوير لن يبدأ قبل ساعه لذا على الأرجع سأبقى هنا حتى موعده |
Onları ne zaman göreceğine sen karar veriyorsun O yüzden belki de görmek istemedin. | Open Subtitles | أنت من يقرر حينما تريد رؤيتهم لذا على الأرجح إنك لا تريد رؤيتهم |
-Çok güçlü ilaçlar verdiler O yüzden sakin ol. Her şeyi anlarım da, kendine sıtma hastalığı taşıyan kanı enjekte etmek nedir? | Open Subtitles | لقد أعطوك بعض المواد القوية لذا على مهلك من بين كل الأشياء الملعونة |
Herşeyden önce biz arkadaşız, O yüzden, en azından beraberiz. | Open Subtitles | كما تعلمين، في المقام الأول نحن صديقي، لذا على الأقل نحن بهذا سوية |
Başka bir koruyucu ailede kalabilirim ve zaten 18'ime az kaldı, O yüzden... | Open Subtitles | استطيع العيش برفقة عائلة اخرى وسأبلغ الـ18 قريباً لذا على أية حال.. |
Ama önemli bir hasar yoktu, O yüzden o muhtemelen listende değil. | Open Subtitles | لكن لم تكُن هُنالك أيّ خسائر بالغة لذا على الأرجح لم يكُن على قائمتك. |
O yüzden bu köpeği vermek ne kadar zor olursa bebeğini vermek ondan milyonlarca kat daha zor olur. | Open Subtitles | لذا على أية حال بشدّة ما سيكون التخلّي عن هذا الجرو... ..هو سيكونمليونمرةأصعب. |
Orada ailesi var, O yüzden seni deşmeyecektir. | Open Subtitles | لديه عائلة لذا على الارجح لن يقتلك |
O yüzden Barney amcanızın aksine bu konuyu deşip durmayacaktım. | Open Subtitles | (لذا على عكس العم (بارني لم أكن سأستمر في البحث |
Orada ailesi var, O yüzden seni deşmeyecektir. | Open Subtitles | لديه عائلة لذا على الارجح لن يقتلك |
O yüzden, en azından kuzeybatıya dönmeyi düşünmüş olamaz mı? | Open Subtitles | لذا على الأقل هل يتجه إلى الشمال الغربي |