Arkamız dalardı. Bu yüzden, geçen yıl Körfez deydim. Bu şeyi yapıyordum. | Open Subtitles | إنهم خلفنا مباشرة، لذا كنت في الخليج العام الماضي أقوم بهذا الأمر |
Hiç sana uymayan bir şekilde söyledin. Bu yüzden soruyorum. | Open Subtitles | بدأ كأنكِ تقصدين أنكِ لن تكمليه أبدا لذا كنت أتساءل |
Yapacak işim yok, ben de her üç saatte bir elbiseleri deniyorum. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوم به, لذا كنت أجرب أحدها كل ثلاث ساعات. |
ben de kendime sorup duruyorum.... ...18 ayın piyasa değeri nedir? | Open Subtitles | لذا كنت أسأل نفسي، ماذا يجعل ذلك من قيمة السنة والنصف؟ |
Polly bana baharatlı yemekler yediriyor... o yüzden son günlerde durmadan kusuyorum. | Open Subtitles | لا أعرف. بولي جعلتني آكل طعاما غريبا لذا كنت أتقيأ كثيرا مؤخرا |
Bende India Times gazetesinin sayfalarını gezmeye başladım Hindistan Başbakanının Bangalore'yi, oturduğum şehri ziyaret ettiğini gördüm. | TED | لذا كنت أقلب صفحات جريدة تايمز أوف إنديا عندما قرأت أن رئيس الوزراء الهندي كان سيقوم بزيارة مدينتي، بانقلور. |
Yani merak ediyorum, ne zaman oturup gelecekle ilgili mantıklı planlar yapacağız. | Open Subtitles | لذا كنت فقط أتسائل متىسنجلس.. ونعيد النظر في اتخاذ القرارات |
Bunu itiraf etmeyeceğini biliyorum, o yüzden ben etmek zorundayım. | Open Subtitles | وأعرف انه لن يعترف أبدا بذلكـ لذا كنت ملزمة |
Bu yüzden daima boşlukları dolduran hikayeler uyduran bir çocuktum. | Open Subtitles | لذا كنت هذا الولد الذى يخلق القصص . ليملأ الفراغات |
Ben bir sanatçıydım, Bu yüzden diğer sanatçılar için şarkılar yazardım. | TED | لقد كنت فنانًا، لذا كنت أكتب أغاني لفنانين آخرين |
Üniversiteden sonraki ilk işimde bir arabam yoktu, Bu yüzden iki köprü boyunca yolu genel müdürün asistanlığını yapan bir kızın arabasında gidip geldim. | TED | في أول وظيفة لي بعد التخرج، لم أكن أمتلك سيارة، لذا كنت أعبر جسرين برفقة إمرأة كانت مساعدة الرئيس. |
Bu yüzden, daha fazla yardım için bir şey yapmaya mecburdum. | TED | لذا كنت مجبرةً على فعل أكثر من هذا لأساعدهم. |
Bu işi yapmaya başladığımda, nefret temelli bir saldırıya tepki gösteriyordum. Bu yüzden kendimi güvensiz, endişeli ve bunalmış hissediyordum. | TED | حين بدأت تأدية هذا العمل كنت أستجيب لهجوم قائم على الكراهية، لذا كنت أشعر بعدم الثقة والقلق والهزيمة. |
LB: Elbette, bana bu soruyu daha önce verdin, Bu yüzden bu konuda çok düşündüm. | TED | لاري بريليانت: بالتأكيد، لقد سألتني هذا السؤال سابقاً، لذا كنت أفكر كثيراً عن ذلك. |
ben de bir sonraki köşeye koşacaktım ve sen orada olacaktın. | Open Subtitles | لذا كنت أَتسابقُ إلى الزاويةِ القادمةِ وتكونين هناك علمت أنك ستكونين |
ben de son üç aydır, her gün biraz aşırıyordum. | Open Subtitles | لذا كنت أتسلل قليلا كل يوم لمدة الشهور الثلاثة الماضية |
ben de son üç aydır, her gün biraz aşırıyordum. | Open Subtitles | لذا كنت أتسلل قليلا كل يوم لمدة الشهور الثلاثة الماضية |
o yüzden umuyorum ki bir el atar... Büyüleyici Ellie? | Open Subtitles | لذا كنت آمل أن أتلقى مساعده من ايلي الفاتنه ؟ |
Onu seviyorum, o yüzden merak ediyordum, Bana anlatabilir misin? Sanatçının adı? | Open Subtitles | تروق لي، لذا كنت أتساءل هل يمكنك أن تخبريني باسم الفنان ؟ |
Kırıldım. Hem de çok kırıldım. o yüzden titriyordum. | Open Subtitles | هذا جرح مشاعري بشدة شعرت بالتشنج ، لذا كنت مستاءة |
Bende düşündüm ki, aynı tarafa gidiyorsanız... | Open Subtitles | لذا كنت أفكّر ما إذا كنت ذاهبة في نفس طريقي. |
Benim için biraz araştırma yapmanı umut ediyorum. | Open Subtitles | لذا كنت آمل أن تقوم ببعض التقصّ للحقائق لأجلي |
Hayat, benim gibilere çok az fırsat sunar Bu yüzden ben de hayatımı en iyi bildiğim yolla kılıcımı kullanarak kazanıyordum. | Open Subtitles | هناك بعض الفرص للرجال أمثالي لذا كنت أكتسب عيشي بالطريقة الوحيدة التي اعرفها بسيف في يدي |