"لذا يجب أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu yüzden
        
    • O yüzden
        
    • zorundasın
        
    • gerekir
        
    • iyi olur
        
    • olmalıyız
        
    Ama o babanız için çok önemliydi... Bu yüzden özür dilemeniz gerekiyor. Open Subtitles لأن ذلك كان مهم جداً ..إلى أبيكم. لذا يجب أن تتأسفوا له.
    -Babam dışarıda olduğumu bilmiyor Bu yüzden bende içeri sessizce girmeliyim. Open Subtitles لا يعلم أبي أنني خرجت لذا يجب أن أتسلل للداخل مجدداً
    Boar diye biri kuzeyi yok etmiş. Bu yüzden sebzeleri güneyden almam lazım. Open Subtitles ثور ما حطم الطريق الشمالي لذا يجب أن نحصل على الخضراوات في الجنوب
    Audrey'e karşı sorumlusun, O yüzden onu dinle, tamam mı? Open Subtitles أودري ستكون مسئوله عنكم لذا يجب أن تسمعوا كلامها, حسناً؟
    Senin için buradayım, seni her koşulda desteklemek için. - Sen de bunu yapmak zorundasın. Open Subtitles أنا هنا بسببكِ ، لدعمكِ مهما كان الأمر لذا يجب أن تفعلِ هذا
    Ben de sana göz kulak nereye eve gitmek gerekir. Open Subtitles لذا يجب أن تعودي إلى المنزل كي أستطيع أن أراقبك
    Bunu büyük bir hakaret olarak algılıyorum... ..ama tüm bunlar oldukça iyi sorular, yani konuşsak iyi olur. Open Subtitles إنني أتلقى إهانة كبيرة بذلك, و لكنها أسئلة جيدة, و لذا يجب أن نتحدث.
    Artık bizi biliyor. Hızlı olmalıyız ona evinde saldıralım. Open Subtitles إنها تعرف بشأننا الآن، لذا يجب أن نهاجمها في منزلها
    Bu yüzden dünyadaki herkes önemli ilaçların tamamına erişebilmelidir. TED لذا يجب أن يكون الجميع حول العالم لديه إمكانية الحصول على جميع الأدوية الهامة.
    Bu yüzden bunun da üstesinden gelmeliyiz ve bunu başardığımızda sonuçlar harika olabilir. TED لذا يجب أن تتجاوز ذلك جيداً، وعندما نفعل ذلك يمكن أن تكون النتائج رائعة.
    Bu yüzden başlangıçtaki itikat ve sadakatini koruyup başka şeylere bakmamalısın. Open Subtitles ..لذا يجب أن تفكر ملياً، وتكون وفي ولا تنظر لمكان آخر هذا كل ما أريده
    Dostlarım ve ben tüm parayı paylaşırız. Bu yüzden, önce onlarla konuşmalıyım. Open Subtitles المال موزع علينا جميعاً لذا يجب أن أخبرهما أولاً
    "Şaft lazer korumalıdır, Bu yüzden proton torpidolar kullanacaksınız." Open Subtitles إن العمود محمي بشعاع، لذا يجب أن تستخدم طوربيدات البروتون
    İşte Bu yüzden acıdan uzak durmalısınız. Demek istediğimi anlıyor musunuz? Open Subtitles لذا يجب أن تبقي مسافة بينك و بين الألم, أترى ما أعني؟
    Bu yüzden, şimdi çok çalışmalısınız. Vaktinizi planlamalısınız. Open Subtitles لذا يجب أن تعملن بجد أكثر يجب تنظيم الوقت
    Bu yüzden olanların dışında kalmalısın... ve başka bir yerde olmalısın. Open Subtitles لذا يجب أن تظلى بعيدا عما يحدث يجب أن تكونى فى مكان آخر
    Bu yüzden olanların dışında kalmalısın... ve başka bir yerde olmalısın. Open Subtitles لذا يجب أن تظلى بعيدا عما يحدث يجب أن تكونى فى مكان آخر
    Pekala çocuklar, bu hizmetçimin son gecesi, Bu yüzden onu baya bir çalıştıralım. Open Subtitles حسناً يا شباب، إنها الليلة الأخيرة للخادمة لذا يجب أن نستغلها بالكامل
    Illyria'da uyum sağlamaya çalışıyoruz. O yüzden seni güneş şemsiyesiyle takip edeceğim. Open Subtitles نحب أن نقيم هنا في ذلك المكان لذا يجب أن تكون قويا
    Onu durdurmak zorundasın! Oppa, onu durdur. Open Subtitles لذا يجب أن تقدم لها المشورة أوبا يجب عليك توجيهها
    Bu yüzden, mutlaka bir şekilde her şeye birden uygulanabilecek bir açıklama olması gerekir. Open Subtitles لذا يجب أن يكون هناك بعض الوصف .الذى ينطبق على كل شىء
    Malını mülkünü herkes bir şekilde görecek, yani şimdiden alışmaya baksan iyi olur. Open Subtitles وجميعهم سيرون ما لديك ِ ، غير أن أغلب الفريق من السيدات لذا يجب أن تعتادى على هذا
    Weiss'ı öldüren insanlar bizi bulmak için döneceklerdir Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız. Open Subtitles الناس الذين قتلوا فايس سوف يبحثون عنا لذا يجب أن نكون حذرين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more