Ama o babanız için çok önemliydi... Bu yüzden özür dilemeniz gerekiyor. | Open Subtitles | لأن ذلك كان مهم جداً ..إلى أبيكم. لذا يجب أن تتأسفوا له. |
-Babam dışarıda olduğumu bilmiyor Bu yüzden bende içeri sessizce girmeliyim. | Open Subtitles | لا يعلم أبي أنني خرجت لذا يجب أن أتسلل للداخل مجدداً |
Boar diye biri kuzeyi yok etmiş. Bu yüzden sebzeleri güneyden almam lazım. | Open Subtitles | ثور ما حطم الطريق الشمالي لذا يجب أن نحصل على الخضراوات في الجنوب |
Audrey'e karşı sorumlusun, O yüzden onu dinle, tamam mı? | Open Subtitles | أودري ستكون مسئوله عنكم لذا يجب أن تسمعوا كلامها, حسناً؟ |
Senin için buradayım, seni her koşulda desteklemek için. - Sen de bunu yapmak zorundasın. | Open Subtitles | أنا هنا بسببكِ ، لدعمكِ مهما كان الأمر لذا يجب أن تفعلِ هذا |
Ben de sana göz kulak nereye eve gitmek gerekir. | Open Subtitles | لذا يجب أن تعودي إلى المنزل كي أستطيع أن أراقبك |
Bunu büyük bir hakaret olarak algılıyorum... ..ama tüm bunlar oldukça iyi sorular, yani konuşsak iyi olur. | Open Subtitles | إنني أتلقى إهانة كبيرة بذلك, و لكنها أسئلة جيدة, و لذا يجب أن نتحدث. |
Artık bizi biliyor. Hızlı olmalıyız ona evinde saldıralım. | Open Subtitles | إنها تعرف بشأننا الآن، لذا يجب أن نهاجمها في منزلها |
Bu yüzden dünyadaki herkes önemli ilaçların tamamına erişebilmelidir. | TED | لذا يجب أن يكون الجميع حول العالم لديه إمكانية الحصول على جميع الأدوية الهامة. |
Bu yüzden bunun da üstesinden gelmeliyiz ve bunu başardığımızda sonuçlar harika olabilir. | TED | لذا يجب أن تتجاوز ذلك جيداً، وعندما نفعل ذلك يمكن أن تكون النتائج رائعة. |
Bu yüzden başlangıçtaki itikat ve sadakatini koruyup başka şeylere bakmamalısın. | Open Subtitles | ..لذا يجب أن تفكر ملياً، وتكون وفي ولا تنظر لمكان آخر هذا كل ما أريده |
Dostlarım ve ben tüm parayı paylaşırız. Bu yüzden, önce onlarla konuşmalıyım. | Open Subtitles | المال موزع علينا جميعاً لذا يجب أن أخبرهما أولاً |
"Şaft lazer korumalıdır, Bu yüzden proton torpidolar kullanacaksınız." | Open Subtitles | إن العمود محمي بشعاع، لذا يجب أن تستخدم طوربيدات البروتون |
İşte Bu yüzden acıdan uzak durmalısınız. Demek istediğimi anlıyor musunuz? | Open Subtitles | لذا يجب أن تبقي مسافة بينك و بين الألم, أترى ما أعني؟ |
Bu yüzden, şimdi çok çalışmalısınız. Vaktinizi planlamalısınız. | Open Subtitles | لذا يجب أن تعملن بجد أكثر يجب تنظيم الوقت |
Bu yüzden olanların dışında kalmalısın... ve başka bir yerde olmalısın. | Open Subtitles | لذا يجب أن تظلى بعيدا عما يحدث يجب أن تكونى فى مكان آخر |
Bu yüzden olanların dışında kalmalısın... ve başka bir yerde olmalısın. | Open Subtitles | لذا يجب أن تظلى بعيدا عما يحدث يجب أن تكونى فى مكان آخر |
Pekala çocuklar, bu hizmetçimin son gecesi, Bu yüzden onu baya bir çalıştıralım. | Open Subtitles | حسناً يا شباب، إنها الليلة الأخيرة للخادمة لذا يجب أن نستغلها بالكامل |
Illyria'da uyum sağlamaya çalışıyoruz. O yüzden seni güneş şemsiyesiyle takip edeceğim. | Open Subtitles | نحب أن نقيم هنا في ذلك المكان لذا يجب أن تكون قويا |
Onu durdurmak zorundasın! Oppa, onu durdur. | Open Subtitles | لذا يجب أن تقدم لها المشورة أوبا يجب عليك توجيهها |
Bu yüzden, mutlaka bir şekilde her şeye birden uygulanabilecek bir açıklama olması gerekir. | Open Subtitles | لذا يجب أن يكون هناك بعض الوصف .الذى ينطبق على كل شىء |
Malını mülkünü herkes bir şekilde görecek, yani şimdiden alışmaya baksan iyi olur. | Open Subtitles | وجميعهم سيرون ما لديك ِ ، غير أن أغلب الفريق من السيدات لذا يجب أن تعتادى على هذا |
Weiss'ı öldüren insanlar bizi bulmak için döneceklerdir Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | الناس الذين قتلوا فايس سوف يبحثون عنا لذا يجب أن نكون حذرين |