bu yüzden evli olmayan kadın ve erkeğin, ya da mahremin... birbirleriyle ilişki kurmaları yasaktır... veya yalnız kalamazlar. | Open Subtitles | لذلكَ الرِجال و النِساء غير المتزوجين، أو المحارِم مُحرَّمٌ عليِهم الاختلاط أو البَقاء لوَحدِهِم معاً |
bu yüzden oruç tutarız, bu ihtiyaçlarımızı... görmezden gelerek ruhumuzu güçlendiririz. | Open Subtitles | لذلكَ نحنُ نَصوم. نحرمُ أنفسنا من تلكَ الحاجات بينما نُقوّي طبيعتنا الروحية |
bu yüzden hapishaneye yollanma oranımız aynı suçu işlemiş... beyaz bir adamdan altı kat fazla. | Open Subtitles | لذلكَ احتمالُ إرسالنا إلى السِجن أعلى بِسِت مَرات بنَفسِ الجُرم المُرتكَب من قِبَل الرجُل الأبيض |
O yüzden şişeyi buraya bırakıyorum. | Open Subtitles | .لذلكَ , انا فقط سأتركُ زجاجةَ الماء هنا |
Belli ki başka planları varmış, O yüzden görüşürüz. | Open Subtitles | من الواضح انهُ لديها خطط اخرى لذلكَ إبحث عنها بنفسك |
Arkadaşın olmak için çok fazla zorladığını bu yüzden artık gitmen gerektiğini söylüyorsun. | Open Subtitles | ومن ثمَ تخبرني، بأني أحاولُ جاهداً لكي أصادقكَ، لذلكَ يجبُ عليكَ الذهاب. |
Pekala, bu tarz olayları çok yaşadım bu yüzden... seninle açık konuşacağım. | Open Subtitles | حسناً، لقد سبق تواجدي في مثل هذا الموقف عدة مرات. لذلكَ سأعلنها لكِ مقدماً، |
Şey... ne getireceğimi pek bilmiyordum, bu yüzden ne bulduysam topladım. | Open Subtitles | حسناً.. لم أعرف ماذا سأواجه لذلكَ حملتها كلها |
Antibiyotikler etkisini geçirdi. Sana bu yüzden dikkatli olalım demiştim! | Open Subtitles | المضادات الحيوية تلغي عمل أقراص منع الحمل لذلكَ قلتُ لكَ بأن علينا أن نكون حذرين |
Bir süre ara vermem gerekiyordu anne. İşte bu yüzden Florida'ya gittim. | Open Subtitles | احتَجتُ أن أرتاحَ قَليلاً يا ماما، لذلكَ ذَهَبتُ إلى فلوريدا |
bu yüzden burayı korudum. Ama sonsuza dek koruyamam. | Open Subtitles | و لذلكَ قمتُ بحماية هذا المكان لكنّني لا أستطيع حمايته إلى الأبد |
Tekrar ne zaman buluşuruz bilmiyorum bu yüzden, bırak bu akşam olsun. | Open Subtitles | أنا لا أعرف متى سنلتقي مجدداً لذلكَ دَعيها تكون هذهِ الليلة |
Gizli hesapları. bu yüzden mali kayıtlarımızı sordu. | Open Subtitles | عن الحسابات المخفيّة لذلكَ كانتْ تسألُ عن السجلّاتِ الماليّة |
8:30'da orada olmalıydık, bu yüzden yürü hadi. | Open Subtitles | من المفروض ان نكون هناك بالساعةِ الثامنةَ و النصف , لذلكَ هيا أسرع. |
Bir süredir kızlarla yapıyorum, bu yüzden farklı olmayacaktır. | Open Subtitles | انا أعرف , انا فقط . كنت أقوم بالأشياء المختصة بالفتيات لفترة الآن , لذلكَ أنها ليست ذلك الاختلاف. |
En çok ben yollamışım, O yüzden kategorimde alabileceğimin maksimumunu aldım, | Open Subtitles | أنّي قمتُ بثاني أقوى ضرر بعيداً عن الجميع, لذلكَ قد نلتُ العقوبة القصوى حسبَ فئتي, |
O yüzden Proctor'un, işlerine karışmasını engellemek istiyorum. | Open Subtitles | لذلكَ أرغبُ في مساعدتكَ بإبعادهِ عن أعمالكَ. |
- Evet, bir sorun çıktı da. O yüzden şu an bilinci kapalı ama evet, o. | Open Subtitles | نعم، كانت هناك مشاجرة لذلكَ هو فاقدٌ للوعي الآن لكن نعم إنه هو |
- Evet, bir sorun çıktı da. O yüzden şu an bilinci kapalı ama evet, o. | Open Subtitles | نعم، كانت هناك مشاجرة لذلكَ هو فاقدٌ للوعي الآن لكن نعم إنه هو |
O yüzden yalnızca ihtiyacınız olduğunda kullanın. | Open Subtitles | لذا إستخدموها فقط عندما تضطرونَ لذلكَ |
Zaten O yüzden yardımımıza ihtiyacın var. | Open Subtitles | لذلكَ بالضبط أنتَ تحتاج مساعدتنا. |