Robot bahçeden çıkabilse ve başka bir ilginç çevreye gidebilse ne olur diye düşünmeye başladık. | TED | لذلك بدأنا بالتّفكير، ما إن كان يمكن للروبوت أن يغادر الحديقة والذهاب إلى بيئات أخرى مثيرة للاهتمام؟ |
Bu yüzden, sürücü durumunu modelleyen ayrı bir araştırma konusuna daha başladık. | TED | لذلك, بدأنا بالقيام بخط بحث منفصل القيام بنمذجة حالة السائق |
Fakat riski azaltmak hakkında biraz bilgimiz var ve biraz da finans mühendisliği biliyoruz, böylece düşünmeye başladık, ne yapabilirdik? | TED | لكننا لنا علم بتخفيف المخاطر, و ملمون بالهندسة المالية, لذلك بدأنا بالتفكير, ما الذي يمكننا فعله؟ |
Dolayısıyla biz de derhal bu alanı alıp, halkın kullanabileceği, aynı zamanda imkân dahilinde yeşil alan olabilecek bir yere nasıl dönüştürebileceğimizi düşünmeye başladık. | TED | لذلك بدأنا فورا في التفكير في كيفية تحويل هذا الموقع إلى مكان يستطيع العامة الاستفادة منه، وكذلك من المحتمل حتى أن يكون صديقا للبيئة. |
Önce evleri saymaya başladık, kısa sürede hesabı karıştırdık. | TED | لذلك بدأنا أولًا بإحصاء المنازل ولكن سرعان ما تهنا في إحصائهم |
Denizaltı kullanmaya başladık ve onları önlerindeki bu özel mavi ışıkla donattık. | TED | لذلك بدأنا نستخدم الغواصات، وجهزناها بأضواء زرقاء في المقدمة. |
böylece, bu sorunu çözmek için düşünmeye başladık ve sonunda oyuncaklar üzerine düşünmeden edemedim. | TED | لذلك بدأنا التفكير لحل هذه المشكلة، وعُدت.. أفكر في الألعاب. |
Bu yüzden, hesaplama yapmaya başladık, 10 sente nasıl ulaşabilirdik? | TED | لذلك بدأنا بمحاولة معرفة كيف سنصل الى 10 سنت |
Bu şeyleri mevcut hale getirmeye başladık, ve gerçekten de popüler hale geliyorlar. | TED | لذلك بدأنا بجعل ذلك متاحاً و نما بحيث اصبح شعبياً |
Bir kart numarasıyla başladık. Seçmesi için kartları dizdik. | TED | لذلك بدأنا بخدعة الورق، فرقنا الورق ليختار منه ورقه. |
Biz de bunu Brezilya'daki ortak topluluklarla denemeye başladık. | TED | لذلك بدأنا بتجربة هذا مع شركائنا في البرازيل. |
Tüm bu zamanı arkadaş olarak birlikte geçirmeye başladık. | Open Subtitles | لذلك بدأنا بقضاء معظم الوقت معاً, كأصدقاء فقط |
Bu yüzden Paul'un hayır kuruluşu ile olan geçmişine bakmaya başladık. | Open Subtitles | لذلك بدأنا النظر إلى الماضي بول مع جمعيته الخيرية |
böylece biraz tamir yapmaya başladık. | TED | لذلك بدأنا القيام ببعض الإصلاحات. |
Öylece küresel ısınma hakkında konuşmaya başladık. | TED | لذلك بدأنا نتحدث عن تغير المناخ. |
Birkaç hafta önce stres artıyordu. Bu yüzden yeni bir kampanyaya başladık adı "Savaşta ölmeye hazır değiliz " | TED | منذ بضعة أسابيع، اخذ الضغط بالتزايد، لذلك بدأنا حملة جديدة تدعي "لست مستعد أن أموت في حربكم". |
Bu yüzden müzedeki yaratıcı takım ve müze görevlileriyle birlikte müzeyi düşünmeye başladık, ve müzede ilk duyacağınız sesin aslında diğer ziyaretçilerinki olduğunu anladık. | TED | لذلك بدأنا نتخيل المتحف جنبا إلى جنب مع فريق الإبداع في المتحف والوصى مفكرين كيف يمكن للصوت الأول الذي ستسمعه داخل المتحف لأن يكون صوت زائرٍ. |
Bu yüzden değişik ortamlar ve yapılar tasarlamaya başladık ve kozanın şeklinin, yapısının ve özelliklerinin bulunduğu çevre ile direkt bağlantısı olduğunu keşfettik. | TED | لذلك بدأنا بتصميم بيئات مختلفة، وسقالات مختلفة واكتشفنا أن الشكل والتكوين وهيكل الشرنقة، كان على إطلاع بالبيئة بشكل مباشر. |
böylece 2015'deki yerel seçimler için 300 potansiyel genç kadını yetiştirmeye başladım. | TED | لذلك بدأنا تدريب حوالي 300 امرأة وشابة للانتخابات المحلية لعام 2015. |