bu yüzden vatandaşlık bilgisini gücün öğrenimi olarak yeni bir şekilde ele almamız hayati bir önem taşımaktadır. | TED | لذلك فإنه من المهم جدا في زمننا الآن أن نعيد تصور التربية المدنية على أساس أنها تعليم للقوة. |
bu yüzden, bencilliği değil de, başkalarını düşünme tutumunu benimsemek her şeyden önemlidir. | TED | لذلك فإنه من المهم جداً أن نعزز دافع الإيثار بدلاً عن الأنانية. |
Çok güçlü rüzgarlar var ve yılda neredeyse 4.000 milimetrelik bir yağış miktarı mevcut, bu yüzden uygun koşullar bulabilmek gerçekten, ama gerçekten çok zor. | TED | وتوجد رياح قوية، وتسقط أمطار بمعدل 4000 ميليمتر في السنة، لذلك فإنه من الصعب جدًا جدًا أن تجد ظروفًا ملائمة. |
Telefon hatları vardı, bu yüzden internet gibi yeni fikirler getirmek çok kolay. | TED | لديهم خطوط الهاتف, لذلك فإنه من السهل جدا تطبيق فكرة جديدة , مثل الإنترنت. |
Ama, Bay Takagi bunu anlamadı... ..bu yüzden hayatının bundan sonraki bölümünde bizimle olamayacak. | Open Subtitles | للأسف فإن السّيد تاكاجي لَمْ يَراه بهذه الطريقِة لذلك فإنه لَنْ يَلتحقَ بنا لبقية حياته |
İçteki halka yeterince sağlam, bu yüzden levhanın daha küçük olmasını sağlıyor. | Open Subtitles | الخاتم الداخلي قوي كفاية ليبقى صامداً لذلك فإنه يعمل الصحن أصغر |
İşte bu yüzden birbirimize bağlanmanın faydası yok. | Open Subtitles | لذلك فإنه لا فائدة من محاولة التمسك ببعضنا البعض. |
bu yüzden gezintiye çıkmak için uygun bir yer değil. | Open Subtitles | لذلك فإنه ليس المكان المناسب للتسكع فيه. |
bu yüzden bütün hayatı boyunca bizden hiç bir metre uzakta uyuyamadı. | Open Subtitles | لذلك فإنه لا ينام إذا كانت المسافة أكثر من أربعة أقدام عنا طوال حياته |
bu yüzden beni şişlemek ya da tecavüz etmek istemeyen biriyle konuşmak benim için de değişiklik olur. | Open Subtitles | لذلك فإنه لا بأس بفترة راحة لطيفة أفضل من أن أتحدث إلى شخص يحاول طعني أو سرقتي |
bu yüzden fazla hataya yer yoktu. | TED | لذلك فإنه ليس هناك فعلياً أي هامش محتمل للخطأ . |
bu yüzden sıcaklıktan mı yoksa korkudan mı... | Open Subtitles | لذلك فإنه قد تم من الصعب أن نفهم " |
Şehir hayatı nasıl olacak? Doğal ortamın yok olmaya başladığı şu günlerde büyük zorluklarla karşı karşıyayız. 100 yıl içinde sayımız, Tanrı bilir milyarları çok çok aşacak, hepsini almaya çok az yerimiz kalacak bu yüzden şehirlere karşı bakış açımızı değiştirmemiz gerek ve sol tarafta New York'un fotoğrafına bakınca ne kadar gri ve kahverengi olduğunu görebilirsiniz. | TED | ما الذي ستكون عليه ؟ لدينا تحديات ضخمة في أيام فقدان الموطن هذه، لدينا الكثير والكثير من الناس ملايير البشر ، خلال 100 عام ، الله أعلم كم عدد البشر وما ضيق المساحة المتوفرة لكل هؤلاء لذلك فإنه علينا أن نغير الطريقة التي نرى بها المدن وبالنظر إلى هذه الصورة في اليسار من مدينة نيويورك اليوم يمكنكم مشاهدة الألوان الرمادية والبنية فيها |
bu yüzden aracın yayalarla iletişim kurabileceği stratejiler geliştiriyor,--(Gülüşme) Dolayısıyla farlar gözyuvarı, göz bebekleri büyüyebiliyor, yön sinyali alan işitme duyusu var, insanlara doğrudan seslenebiliyor. | TED | لذلك فإنه يقوم بتطوير استراتيجيات تسمح للسيارة بالتواصل مع المشاة، بحيث-- (ضحك) بحيث تمثل المصابيح الامامية مقل العيون، ويكون البؤبؤ قابلا للتوسع، لدينا صوتيات موجهة، يمكننا إلقاء الصوت مباشرة إلى الناس. |