Seni görmek için göze gerek yok. Seni gözleri kapalı bile görebilirim. | Open Subtitles | لَست بِحاجة إلى عيونِ لرُؤيتك يمكنني أَنْ أَراك حتى لو أغلقت عيناي |
Oh, selam, dostum. Selam, Seni görmek güzel. Güzel gözlükler. | Open Subtitles | أوه , مرحباً, اصدقاء مرحباً، سعيد لرُؤيتك. |
Seni görmek için gelmeye devam edebilecek miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | أنالا أَعْرفُ إذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَستمرَّ بالمَجيء لرُؤيتك. |
Martin, bu gece Seni gördüğüme özellikle memnun oldum. | Open Subtitles | مارتن، أَنا مسرورُ خصوصاً لرُؤيتك هنا اللّيلة. |
- Doktor, Sizi görmek çok hoş. - David, gelmene sevindim. | Open Subtitles | دكتور سعيد لرُؤيتك ديفيد إنه لجيد منك الحضور |
..bütün hafta boyunca çalışıyorum, pazartesi ise, seni görmeye geliyorum. | Open Subtitles | . . ماعدا يوم الإثنين، وأنا سأتي لرُؤيتك يوم الإثنين |
İçeriye böyle girdiğim için özür dilerim Ama Seni görmek için pazarı bekleyemedim. | Open Subtitles | أَنا آسف على إندِفاع للداخلِ، لَكنِّي لا أَستطيعُ أَنْ أَنتظرَ طول الطّريق حتى السّبتِ لرُؤيتك. |
Yaratıcı bir giriş istediğini söyledi fakat bence Seni görmek için bir bahane arıyor. | Open Subtitles | يَقُولُ بأنّه يُريدُ مساهمةَ مبدعةَ، لكن أعتقد هو يَبْحثُ عن عذرِ لرُؤيتك. |
Seni özlüyorum, Seni görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أفتقدك؛ أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لرُؤيتك. |
Uzun bir yolu Seni görmek için geldim. | Open Subtitles | جِئتُ من مسافةً طويلةً لرُؤيتك |
Seni görmek güzeldi, Buldog. | Open Subtitles | - نعم، جيد لرُؤيتك. - لا يَكُونُ a غريب. |
Oh, İyileşecek. ve doktor Seni görmek istiyor. | Open Subtitles | سيكون بخير والطبيب مستعدّ لرُؤيتك |
Aslında Seni gördüğüme memnun oldum Jack. | Open Subtitles | أَنا مسرورُ في الحقيقة لرُؤيتك جاك |
Frasier, evlat. Seni gördüğüme sevindim | Open Subtitles | - فرايزر، ولد، صباحاً أنا مسرور لرُؤيتك. |
Noel Seni gördüğüme sevindim Bu arada ne yaptın? | Open Subtitles | يا، نويل، جيد لرُؤيتك. ما أنت يعود إلى؟ |
Bayan Cassandra. Sizi görmek ne güzel. | Open Subtitles | الآنسة كاساندرا، لطيف جداً لرُؤيتك ثانيةً. |
Her zamanki gibi Sizi görmek büyük zevk, Christopher. | Open Subtitles | جيّد , يَبتهجُ لرُؤيتك كدائماً، كرستوفر. |
Hikayeden ziyade seni görmeye geldim. | Open Subtitles | التأريخ ذلك ينطبق على الشيطانِ. جِئتُ لرُؤيتك. |
Sizi gördüğüme sevindim. | Open Subtitles | الرجل، صباحاً أنا مسرور لرُؤيتك. أنت يَجِبُ أَنْ |
Seni tekrar gördüğüme çok sevindim. | Open Subtitles | أَنا سعيدُ جداً لرُؤيتك ثانيةً قَدْ تَكُون عاطفةً |
Sizi gördüğümüze sevindik. | Open Subtitles | Uh، حَسناً، هو كَانَ , uh, هو كَانَ جيدَ لرُؤيتك. |
Seni gördüğüne sevinecek. Lois aynen öyleydi. | Open Subtitles | هي فقط سَتصْبَحُ مسرورةَ لرُؤيتك ذلك ما جرى مع لويس |
Evet. Bu yüzden Sizi görmeye geldim. | Open Subtitles | نعم لِهذا أنا لم أَستطعُ أَنْ أَجيءَ لرُؤيتك |