Bunca zaman sonra, donmuş bir araziyi geçip buraya gelmesinin çocukluk bahsini kazanmak için olduğunu. | Open Subtitles | بعد كل هذا الوقتِ , هو يُحاربُ خلال جمّدَ أرض مُقفَرّةَ فقط لرِبْح رهان طفولةِ؟ |
Bu şeyi kazanmak için son şansım olabilir. | Open Subtitles | هذه يُمكنُ أَنْ تَكُونَ فرصتَي الأخيرةَ لرِبْح هذا الشيءِ ثانيةً. |
Maratonu kazanmak için gelecekten gönderilmiş bir robotsun! | Open Subtitles | أنت إنسان آلي أُرْسِلَ مِنْ المستقبل لرِبْح الماراثونِ |
Bize bile yarışmayı kazanmak için bir şansımız olduğunu hissettirdin. | Open Subtitles | أَشْعرُ اننا رُبَّمَا نضرب لرِبْح هذا الشيءِ |
Bu savaşı kazanmak için bazı öneriler getirebilirim. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَجْلبَنا البعضَ يَخْطونَ أقربَ لرِبْح هذه الحربِ. |
Mahkemeye davayı kazanmak için çıkarım itibarını korumak için değil. | Open Subtitles | ذَهبتُ إلى المحكمة لرِبْح القضية لا للحفاظ على سمعتك |
O köpeği kazanmak için 24 yapman lazım! | Open Subtitles | المفترض ان ناخذ 24 لرِبْح ذلك الكلبِ |
Adi herif Cabo seyahati kazanmak için kesin bir yol bulduğunu,.. | Open Subtitles | اللقيط أخبرَني كَانَ عِنْدَهُ a متأكّد أطلقْ الطريقَ لرِبْح سفرةِ Cabo، وبأنَّ هو يَأْخذُني مَعه |
Erkekler, bölge kazanmak için dövüşüyor. | Open Subtitles | إنّ الذكورَ يُحاربونَ لرِبْح الأراضي |