müşterilerime para kazandırabilirim ama paralarını belli bir süre bekletmem gerekiyor. | Open Subtitles | أجني المال الكثير لزبائني فقط وفقط لو أقفلت مالهم لفترة استقرار |
Malı ona gönderiyorum. O da kısa sürede malı müşterilerime ulaştırıyor. | Open Subtitles | أعطيه البضاعة وهو يهربها لزبائني معظم مبيعاتي على كل حال |
müşterilerime k...ç adı verilmiş ve genleriyle oynanmış bir sebze yedirmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريديني أن أقدم لزبائني خضار معدلة جينيا على اسم مؤخرة؟ |
Müşterilerim için kalitemin düzeyini koruyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أحافظ على مستوى الجودة لزبائني |
Yani mahvedici, ezici, kalp parçalayıcı ama parasal anlamda piyasada olan Müşterilerim için hepsi para kazandı. | Open Subtitles | مدمرة تعلمون تسحق وتحطم القلب لكن من ناحية الوعي المالي لزبائني الذين كانوا بالسوق |
Müşterilerimi ayartmandan bıktım usandım artık. | Open Subtitles | لقد سئمت من سرقتك لزبائني |
Sanırım yan komşu müşterilerime uyuşturucu satıyor. | Open Subtitles | ولكنني أعتقد أن الشخص بالباب المجاور يبيع المخدرات لزبائني |
Sanırım yan komşu müşterilerime uyuşturucu satıyor. | Open Subtitles | ولكنني أعتقد أن الشخص بالباب المجاور يبيع المخدرات لزبائني |
Onları Amerika'dan getirtip onarıyorum ve sonra koleksiyoncu müşterilerime satıyorum. | Open Subtitles | أتي بها من الولايات المتحدة وأعدل فيها قليلاً وثم أبيعها لزبائني |
Yakından bilmediğim hiçbir şeyi müşterilerime önermiyorum. | Open Subtitles | أنني لا أوصي بأمر لزبائني لا أعرفه بتفاصيله بنفسي |
Benim müşterilerime verdiğim gibi ilham verdi bana. | Open Subtitles | لقد كان ملهماً بالنسبة إلي كما كنت ملهمة لزبائني |
Böylece yazın fiyatlar düşünce satın alma yapıp müşterilerime satabileceğim ve en önemlisi, bu sırada rakiplerimin fiyatları yüksek olacak. | Open Subtitles | لكى أشترى بالصيف والأسعار منخفضة وأبيعها لزبائني والأهم من ذلك , منافسينى والأسعار عالية |
Kilolu erkekler için fitnes salonu işletiyorum. müşterilerime bu yağlı yiyeceklerden dağıtamazsınız. | Open Subtitles | أنا أدير مركزاً للياقة البدنية للرجال البدناء، لا يمكنكما أن تقدما هذه الأطعمة الدهنية لزبائني. |
Bunu müşterilerime demeyi sevmem ama resmen bebeklik ediyorsunuz. | Open Subtitles | وانا اكره انا اقول هذا لزبائني ولكن انت طفلة نوعا ما |
Genellikle bir anlık öfkeyle düşmanlarını zehirlemek isteyen müşterilerime sattığım acı barut ağacı. | Open Subtitles | ما ابيعه لزبائني الذي يرغبون بالسم وفي لحظة هيجان ليسمموا به أعدائهم هو الكسكارة المباركة. |
Genellikle bir anlık öfkeyle düşmanlarını zehirlemek isteyen müşterilerime sattığım acı barut ağacı. | Open Subtitles | ما ابيعه لزبائني الذي يرغبون بالسم وفي لحظة هيجان ليسمموا به أعدائهم هو الكسكارة المباركة. |
Burada Müşterilerim için bile afyon bulmak oldukça zor. | Open Subtitles | من الصعب بما يكفي الحصول على الافيون لزبائني هنا. |
1980'lerin kıyafetleri, benim Müşterilerim için vintage. | Open Subtitles | الملابس من الثمانينيات هي ملابس عتيقة بالنسبة لزبائني. |
Müşterilerim tarafından seçilen benzersiz eşyaları buluyorum. | Open Subtitles | -أبعد ما يكون من صيادة أنا أحاول ايجاد بعض الأشياء لزبائني |
Müşterilerim için toplar çıkarırım. | Open Subtitles | إصغوا، أنا أجمع وأطرح لزبائني. |
Müşterilerimi ayartmandan bıktım usandım artık. | Open Subtitles | لقد سئمت من سرقتك لزبائني |
Müşterilerimin siparişlerini vermeleri için sahte web siteleri ayarladım. | Open Subtitles | اعددت بعض مواقع الويب المزيفة التي يمكن لزبائني الطلب من خلالها |