"لزميلي" - Translation from Arabic to Turkish

• arkadaşımın
• meslektaşım
• meslektaşıma
• arkadaşıma
• meslektaşımın

Ve bunun zaman ve para kaybı olduğu kanıtlanmıştı. Ama Marcus bir arkadaşımın arkadaşıydı, bu yüzden gittim.
كانت تبدو إنها مضيعة للوقت والمال لكن ماركوس كان صديقاً لزميلي لذلك ذهبت

Oda arkadaşımın öngörüsüzlüğünün faydalandım ben de.
أحبُ أن أعتقد أنني جنيتُ الفوائد عن الحكم السيء لزميلي في السكن

meslektaşım Robert'ın daha ilgincine giden şey, sinir hücresi üremesi ve bunalım üzerine olan araştırmamız.
والمثير للاهتمام بالنسبة لزميلي روبرت هو البحث الذي نقوم به في ما يتعلق بتكوين الخلايا العصبية والاكتئاب.

Burada meslektaşım için bir tane daha.
أحد أكثر لزميلي أكثر من هنا.

Sayın Yargıç, sizden meslektaşıma, şüpheli bir şeyden birşeyler okumaması ya da bahsetmemesi için yol göstermenizi istiyorum...
سيادتك, أطلب منك أن توجهوا تعليمات لزميلي هنا بألّا يقرأ منها أو أن يقوم بأي إشارة لأي مشتبه به

Ve saygıdeğer meslektaşıma göre biz onu gözlemleyene kadar o parçacık aslında var olmuyor.
ووفقا لزميلي العزيز هنا لاوجود لهذا الجزيء حتى نلاحظهُ

İş arkadaşıma bir yemek ısmarlamak istediğim için özür dilerim.
حسناً اعذرني لأني كنت أود شراء الغداء لزميلي في العمل

Biz konuşurken meslektaşımın etrafı incelemesinde bir sakınca var mı?
ألا داعِ لزميلي بأن يفتش بالأرجاء بينما نتحدث؟

Oda arkadaşımın eski sevgilisi.
الصديقة السابقة لزميلي بالغرفة

Oda arkadaşımın.
أنه لزميلي في الغرفة

Montana'dan gelen seçkin meslektaşım açıklasın.
سأترك لزميلي المتميز من "مونتانا" يُفسر

Bir meslektaşım için bir süre önce bir makine yapmıştı.
- لقد صنع آلة لزميلي منذ زمن

Ve saygıdeğer meslektaşıma göre biz onu gözlemleyene kadar o parçacık aslında var olmuyor.
ووفقا لزميلي الموقر والجسيم غير موجود على الإطلاق حتى نلاحظ ذلك

Şimdi korunma hakkında konuşacak olan CDC'den iş arkadaşıma dönmek istiyorum.
أريد أن أعطي الكلام لزميلي الذي سيتكلم عن المنع

2011'in Mayıs ayıydı. Ve iş arkadaşıma eve dönmeye çalışırken, arabam ve uluslararası ehliyetim olduğu halde, karşılaşmak zorunda kaldığım tacizler hakkında şikayet ediyordum.
كان ذلك في مايو، 2011، وكنت أتذمر لزميلي في العمل عن المضايقات التي يجب أن أمرّ بها في محاولتي لأجد ما يقلني إلى المنزل، وذلك بالرغم من أني أمتلك سيارة ورخصة قيادة دولية.

Parlak meslektaşımın ölümü ve şimdi de işine tecavüz.
الموت لزميلي والآن تدنيس عمله.