"لستِ مُضطرة" - Translation from Arabic to Turkish

• zorunda değilsin
• gerek yok

Bunu yanıtlamak zorunda değilsin.
لستِ مُضطرة للاجابة عن هذا السؤال.

Bunu yapmak zorunda değilsin. O senin kızın.
لستِ مُضطرة لفعل ذلك، إنها ابنتكِ.

Bana anlatmak... Bana anlatmak zorunda değilsin.
.. لستِ مُضطرة لـ لستِ مُضطرة لإخباري

Uğraşmana gerek yok. O adamlarla mücadele etmeyi sevdiğimi biliyorsun.
انتِ لستِ مُضطرة الى هذا , انتِ تعرفين اننى احب القتال

Bilgisayar sesle kontrol ediliyor. Hiçbir şey anlamana gerek yok.
الحاسوب يستجيب لأي صوت لستِ مُضطرة لفهم كل شيء.

Evet, ölü beyaz gangsterler için sır saklamana gerek yok, kardeşim.
أجل، لستِ مُضطرة للإحتفاظ بأسرار رجال عصابة بيض يا أختي.

Bunu yapmak zorunda değilsin.
لستِ مُضطرة لفِعل هذا.

Ben Limburger alacağım, sen yemek zorunda değilsin.
سوف أخذ الـ (ليمبرجر)، لستِ مُضطرة لأكله.

- Gracie, onlara bir şey söylemek zorunda değilsin.
(غريسي) ، لستِ مُضطرة لأخبارِهم أي شيءً كلا ، لستِ مُضطرة

Ethel, bunu yapmak zorunda değilsin.
"إيثيل"، أنتِ لستِ مُضطرة لفعل ذلك

Bunu yapmak zorunda değilsin.
لستِ مُضطرة للقيامِ بذلك.

Açıklama yapmak zorunda değilsin Liz.
" لستِ مُضطرة لتفسير ذلك الأمر يا " ليز

Beni her zaman kurtarmak zorunda değilsin.
لستِ مُضطرة لإنقاذي دائماً.

Tamamdır, Erin. Yapmana gerek yok... Anlatabilirim.
لا بأس يا (إرين)، لستِ مُضطرة لذلك، بوسعي أن أجيبه.

Orada olmana gerek yok.
لستِ مُضطرة أن تكوني هناك،

Buna hiç gerek yok.
لستِ مُضطرة لفعل هذا

Beni korumana gerek yok.
لستِ مُضطرة لحماية مشاعري.

Avery, sen çok akıllı ve güzel bir kızsın ve büyümek için bu kadar acele etmene gerek yok.
أنتِجميلةللغايةيا( آفري)وذكيةللغاية... لستِ مُضطرة كي تتعجلي في البلوغ.

Hayır buna gerek yok.
-لا، لستِ مُضطرة لذلك .