"لستِ وحيدة" - Translation from Arabic to Turkish

• Yalnız değilsin
• tek başına değilsin
• yalnız olmadığını

- Yalnız değilsin. - O halde niye böyle hissediyorum?
أنتِ لستِ وحيدة إذاً لماذا أشعر بذلك الشعور ؟

Ne kadar korkunç olduğunu düşünsen de söz veriyorum Yalnız değilsin.
انا جاد، مهما اعتقدى ان الامر فظيعا انا اعدك، انتِ لستِ وحيدة

Bu işte Yalnız değilsin sen. - Biz varız.
هذا غير صحيح وتعلمين هذا لستِ وحيدة في هذا

Yalnız değilsin. Bunu beraber halledeceğiz, tamam mı?
لستِ وحيدة ، سنتدبر هذا الأمر سوياً ، حسناً؟

Ama artık tek başına değilsin ki.
ولكن لستِ وحيدة بعد الآن

Dün gece canıma kıymaya kalktım. Öncelikle yalnız olmadığını bil.
في الليلة الماضية حاولتُ قتل نفسي إفهمي بأنكِ لستِ وحيدة

Artık bu konuda Yalnız değilsin. Bununla birlikte başa çıkacağız.
لستِ وحيدة في هذا سنتعامل مع هذا سويةً

Baş etmenin zor olduğunu biliyorum, ama Yalnız değilsin.
أعلم ان هذا لضغط كثير لكنكِ لستِ وحيدة

Başlangıçta bilmeyiz. Ama Yalnız değilsin.
لا نعرف في البداية لكنّكِ لستِ وحيدة

Ama sen Yalnız değilsin. Artık Sheldon var.
لكنكِ لستِ وحيدة بعد الأن لديكِ "شيلدون"

- Ama artık yalnızım. - Yalnız değilsin.
ولكني أنا وحيدة الآن - أنتِ لستِ وحيدة -

Ailemizi dondurmuş bile olsa, sen Yalnız değilsin.
حتّى لو جمّدت عائلتنا لستِ وحيدة

Yalnız değilsin. Hayat arkadaşıyız.
إنكِ لستِ وحيدة إننا شركاء.

Sen Yalnız değilsin, Claudia.
أنتِ لستِ وحيدة ياكلوديا

- Ayrıca Yalnız değilsin. - Haklısın...
كما أنِك لستِ وحيدة

Dinle beni, Yalnız değilsin.
إستمعي إلي انتِ لستِ وحيدة

Yalnız değilsin çünkü hemen yanındayım.
انتِ لستِ وحيدة لأنني هنا

Bu defa Yalnız değilsin.
هذه المرّة، لستِ وحيدة.

tek başına değilsin.
. أنتِ لستِ وحيدة

Hayır, tek başına değilsin.
لا، لستِ وحيدة

yalnız olmadığını bil. Mary iyi seçim yapmış.
أعلمي انكِ لستِ وحيدة ماري بكل تأكيد اختارت من يتولى حمايتها جيدا