Dinle, bu konuda pek iyi değilim, o yüzden sadece soracağım. | Open Subtitles | اسمعي, أنا لست جيداً في ذلك, لذا سوف أسألك مباشرةً |
Ben bu tarz şeyleri halk içinde yapmak konusunda pek iyi değilim. | Open Subtitles | انا انا حقا لست جيداً في التعبير عن العاطفة امام الناس |
Evet ama ben açlık grevinde pek iyi değilim. | Open Subtitles | نعم ، أنا لست جيداً في الاضراب عن الطعام |
Çünkü, bununla aram iyi değil. | Open Subtitles | لأني لست جيداً في التعامل بذلك |
Rakamlarla aram iyi değil. | Open Subtitles | لست جيداً في الحساب |
Birşeyi oluruna bırakmak konusunda iyi değilimdir. | Open Subtitles | لست جيداً في الواقع بأن أجعل الأشياء تستلقي |
- Üzgünüm. İltifat konusunda iyi değilimdir. | Open Subtitles | -آسف ، أنا فقط لست جيداً في المديح . |
Şimdi daha iyiyim. Saklı kalmakta pek iyi değilim. | Open Subtitles | أنا بحالٍ أفضل الآن، لست جيداً في التواري عن الأنظار |
Şimdi daha iyiyim. Saklı kalmakta pek iyi değilim. | Open Subtitles | أنا بحالٍ أفضل الآن، لست جيداً في التواري عن الأنظار. |
Frosty, ben bu işte pek iyi değilim. | Open Subtitles | فروستي، لست جيداً في هذا الأمر |
Böyle şeyleri söyleme konusunda pek iyi değilim sanırım. Söyle, Kermit. | Open Subtitles | أنا لست جيداً في هذه المواقف - نعم, "كيرمت"؟ |
Bu konuda pek iyi değilim. Yardım etmek ister misin? | Open Subtitles | لست جيداً في هذا, أتساعديني قليلاً؟ |
Bilirsin, japon aşk-bebeğim dışında iletişimde pek iyi değilim. | Open Subtitles | كما تعلم لست جيداً في التواصل مع أحد (بأستثناء مع (دمية الحب اليابانية |