| Yanlış. Presidio'da değilsin. | Open Subtitles | خطأ , انت لست فى بريزيديو , انت فى العالم الحقيقى |
| Artık İrlanda'da değilsin kendini beğenmiş herif! | Open Subtitles | أنت لست فى أيرلندا بعد الأن أيها الوغد المغرور |
| Artık Doğu'da değilsin,anladın mı ? | Open Subtitles | توقف أنت لست فى الشرق,أتفقنا؟ |
| Fakat aslında sen tehditler savuracak durumda değilsin genç bayan. | Open Subtitles | لكنك لست فى موقع لان تهددي , ايتها السيدة الصغيرة |
| İyi durumda değilsin. Benimle boğuşmamalısın. | Open Subtitles | انت لست فى حالة جيدة لايجب ان تتعارك معى |
| "Ben sizin devriminiz için bunun içinde değilim, ve sizin için de bunda yokum, prenses." | Open Subtitles | انا لست فى هذا بسبب ثورتك, ولست فيه من اجلك |
| -Fransa'da değilsin, tamam mı? | Open Subtitles | -أنت لست فى فرنسا الآن. |
| Ve neden hala Washington'da değilsin? | Open Subtitles | ولماذا لست فى ( واشنطن ) الأن ؟ |
| Sen Gangapur'da değilsin. | Open Subtitles | دي) , توقف . (أنت لست فى (غنجابور |
| - Tanrıaşkına Scotland Yard' da değilsin artık lnterpol, devlet işlerine karışmaz | Open Subtitles | سأقبض عليه بسبب هذه الكذبة ...ويمكننى بناء (بحقك (ليو أنت لست فى الساحة بعد الان الانتربول" لا تعمل فى" مجال تطبيق القانون التجارى |
| - Dövüşecek durumda değilsin. | Open Subtitles | لست فى حالة تسمح لك بأن تقاتل جندى محترف |
| - Dövüşecek durumda değilsin. | Open Subtitles | لست فى حالة تسمح لك بأن تقاتل جندى محترف |
| Şimdi eve dönecek durumda değilsin. | Open Subtitles | أنت لست فى وضع يسمح لك بالذهاب للمنزل الان |
| Cross'u yakalamadan Teşkilat'ın içinde değilim. | Open Subtitles | انا لست فى الوكاله حتى اصل الى كروس |
| Ben işin içinde değilim. | Open Subtitles | أنا لست فى العمل |