"لست في وضع" - Translation from Arabic to Turkish

• durumda değilim
• durumda değilsiniz
• edecek durumda değilsin
• verecek konumda değilsin

Suçluları yargılayabilecek bir durumda değilim.
أنا لست في وضع أستطيع فيه محاكمة المجرمين

Henüz Sophy'e teklifte bulunacak durumda değilim, ama doktorluğum biraz daha geliştiğinde rahat bir yuva sunabilirim.
لست في وضع يسمح لي بالتقدم لطلب يدها لكني سأفعل بأسرع مايمكن عندما تنمو عيادتي و أستطيع تحمل تكلفة منزل مريح

Evet ama nasihat verebilecek durumda değilsiniz müfettiş bey.
أجل وأنت لست في وضع تقديم النصائح حضرة المشرف

- Arabamıza binip gideceğiz. - Gidebilecek durumda değilsiniz.
سنركب سيارتنا و نغادر - أنت لست في وضع جيد -

- Pazarlık edecek durumda değilsin.
أنت لست في وضع يسمح لك بالتفاوض

Pazarlık edecek durumda değilsin. Dur sana göstereyim.
لست في وضع يسمح لك بالتفاوض، دعني أريك.

Neyin adil olduğu hakkında ders verecek konumda değilsin, değil mi?
لست في وضع جيد جداً لتقول لي ما هو منصف أم لا الآن، أليس كذلك؟

Ben Atlantis Kralı Orm, General. Ve sen emir verecek konumda değilsin.
أنا (أورم) ملك (أطلانطس) أيها اللواء، وإنك لست في وضع لإصدار الأوامر

Ne yazık ki bunu cevaplayacak durumda değilim.
حسنٌ , لسوء الحظ لست في وضع يخولني الاجابه عن ذلك

Ne yazık ki, bunu reddedecek veya onaylayacak bir durumda değilim. Tanrım! O, benim kız arkadaşımdı ve benim için önemliydi.
لسوء الحظ لست في وضع تأكيد أو إنكار كانت صديقتي وأهتم بها

Pazarlık edecek durumda değilsin.
(سوسا)، أنت لست في وضع يسمح لك بالتفاوض.

Cevap talep edecek durumda değilsin.
لست في وضع يسمح لك بالسؤال

Bana gerçek aşk hakkında ders verecek konumda değilsin.
أنت لست في وضع يسمح لها mencerahami لي.

Emir verecek konumda değilsin Brady.
أنت لست في وضع لتُعطي أوامر، (بريدي).