Posterin hakkını yeterince verdiğinden bile emin değilim. | Open Subtitles | ويا عزيزي, أنا لست متأكده من ان الإعلان منصف إليك |
Dan, her ne kadar bir parçam öyle olmak istese de senin aradığın kız olduğumdan emin değilim. | Open Subtitles | ..أو دان، لا لست متأكده من أني الفتاة اللتي تبحث عنها حتى لو جزء مني يتمنى ذلك |
Tatlım, Kirk Cameron'un bu kadar kısa sürede burada olabileceğinden emin değilim. | Open Subtitles | حبيبتي ، لست متأكده من أن كيرك كاميرون سوف يكون متوفر خلال فترة قصيرة |
Ama ben, Louis'i bir daha terk etmeyeceğim için söz verebileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | ولكني لست متأكده من أنني قد أعد لوي بأني لن أتركه مجدداً . |
- Sonunda katile ait bir kimlik bulduk.. - Ama ben bundan o kadar da emin değilim.. | Open Subtitles | على الأقل لقد حصلنا على هوية عن المجرم لست متأكده من ذلك |
- Anlatmak istediğime emin değilim ama sesli söylemem gerek. | Open Subtitles | انا لست متأكده من انني اريد اخباركِ, و لكن يجب ان اقول هذا عالـيـاً |
Bu yüzden etkili olacağına emin değilim. | Open Subtitles | و لكن هذا هو العذر الذي استخدمه النازيون في تبرير أفعالهم. لذا انا لست متأكده من فاعليته. |
Alay etmenin ötesinde onunla kavga etmekten kaçınmayı tercih ediyorum çünkü kazanır mıyım emin değilim. | Open Subtitles | الامر يتعلق بالنقر وانا اريد تفادي العراك معها لأني لست متأكده من اني سأفوز |
Size mantıklı geleceğinden pek emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكده من أي شيء في أعترافي سيعني أي شيء لك |
Ne kadar derine gidiyor ya da durdu mu, ondan bile emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكده من مدى عمقه أو إذا كان حتى توقف. |
Seni duyabiliyorum dedim. Duymak istediğimden emin değilim sadece. | Open Subtitles | لقد قلت انني استطيع سماعك لست متأكده من انني اريد ذلك |
Yaptım çünkü kim olduğumdan emin değilim. | Open Subtitles | لقد فعلتها بسبب انني لست متأكده من أنا |
Bu hikayeyi sevdiğimden pek emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكده من ذلك لكنى أحب القصص |
Sadece... Hazır olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لكني لست متأكده من إستعداده لهذا |
Artık bundan çok emin değilim. | Open Subtitles | انا لست متأكده من ذلك بعد الأن |
Diğer ateşlerin gerekli olduğuna o kadar emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكده من ضرورة باقي الطلقات الاخرى |
Ama kaybeder miyim ondan da emin değilim. | Open Subtitles | ولكني لست متأكده من اني سأخسر ايضاً |
- Sevindireceğinden emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكده من أنه سيرضيني. ولا أنا. |
Ben şu anda yaşadığımızdan da emin değilim. | Open Subtitles | حسنا، انا لست متأكده من اننا الان |
Şu anda bu konuda ne yapacağımdan pek emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكده من فائدة ذلك الان |