"لست مستعداً" - Translation from Arabic to Turkish

• hazır değilim
• hazır değilsin
• hazır olmadığını
• hazır değil
• hazır olmadığım
• hazir degilim
• hazır olmadığımı
• henüz hazır

Altı günde üç şehir gezdim. Başım çatlıyor. Buna hazır değilim.
ثلاث مدن في ستة أيام، رأسي يدور لست مستعداً لحفل عشاء

Evet ve berbat bir öğretmensin. Kimseyi ameliyat etmeye hazır değilim.
نعم، وأنت معلم فاشل أنا لست مستعداً للتعامل مع أي أحد

Bu sorumluluğa hazır değilim daha. Hatta pazar günleri için bile.
أنا لست مستعداً لتحمل هذه المسؤولية كما تعلم، حتى ليوم الأحـد

Kevin,inan bana bu insanlar züppenin tekidirler ve sen hazır değilsin.
صدقني يا كيفين هؤلاء الناس متغطرسين للغاية وأنت لست مستعداً

Baba, eğer herhangi duygusal bir işaret varsa sen hiç hazır değilsin.
أبي ، لو أن هناك أي أفكار غرامية فأنت ببساطة لست مستعداً لهذا

Ebeveyn olmaya hazır değilim; özellikle de çocuklarını terk edecek bir ebeveyn.
أنا لست مستعداً لأكون والداً . بالأخص ليس النوع الذي يترك أبنائه

Sadece şuan kendi arzularımın karmaşasıyla uğraşıyorum, ta ki alevler içimdeki kaosu sarana kadar, sosyal bir tüketime hazır değilim.
فقط أعلم أنني أعمل على طريقي عبر متاهة من النيران الشخصية، حتى فوضى اللهيب تنغمد، فأنني لست مستعداً للإستهلاك العام.

Ama tutkumun peşinden gitmek için hazır değilim, bu yüzden ne yapacağımı biliyorum, çünkü benim, benim bir çözümüm var.
لست مستعداً للسعي خلف شغفي، لذلك أعلم ما سأفعله، لأنني، امتلك الحل

Koloninin yeni kahramanlarından birini kaybetmeye henüz hazır değilim.
وأنا لست مستعداً لفقدان أحد أبطالي الجدد هنا

Çünkü en çok sevdiğim insan tam önümde duruyor ve seni henüz kaybetmeye hazır değilim.
لأن الإنسانة التي أحبها تقف هنا وأنا لست مستعداً لأفقدك بعد

Bu salonda kendini neredeyse yüzlerce kez öldürüyordun ve bunun gerçekleşmesini görmeye hazır değilim.
قرابة على قتلك على تلك الحلقات حوالي مائة مرة وانا لست مستعداً لأن أرى ذلك يتحقق

Artık Saha Operasyonları Direktörü değilim ama emekli olmaya da hazır değilim.
أنا لم أعد مديراً للعمليات الميدانية لكنني لست مستعداً للتقاعد

Gerçek şu ki, bu parçamı henüz kimseyle paylaşmaya hazır değilim.
الحقيقة هى أنا لست مستعداً لأشترك بهذا الجزء مع أى شخص أخر حتى الآن

Kendimi suçlu filan hissetmiyorum. Sadece hazır değilim.
لا أشعر بالأسف تجاه نفسي , أنـا لست مستعداً لهذا فحسب

Bak, özel bir şeyler yaşamak için birileriyle görüşmeye henüz hazır değilim.
اسمع، لست مستعداً للقاء أي احد بطريقة مميزة

Bazı soruların cevapları için henüz hazır değilsin.
هناك بعض الاسئلة التي لست مستعداً لمعرفتها , ليس بعد

Evlenmeye hazır değilsin ve bunu yapmana izin veremem.
أنت لست مستعداً للزواج، وأنا لن أسمح لك بذلك.

Onları kaybetmedin, sadece hazır değilsin.
لا، لم تخسرهم أنت لست مستعداً فحسب

- Öldürmeye hazır olmadığını sanmıştım. - Isınmaya başladım.
ـ خلتُ أنك لست مستعداً للقتل ـ إنني أحضّر نفسي

- Ama hazır değil. Çalışıp çalışmayacağından emin değilim. - Pekala.
لست مستعداً ,لست متأكدا اني استطيع العمل

Tek bildiği, insanlarla tanıştırmaya henüz hazır olmadığım bir kızla görüştüğüm.
كل ماتعرفه بإني أواعد احداً لست مستعداً لتقديمه لأحد بعد

Daha teslim olmaya hazir degilim.
لست مستعداً لألوّح بالعلم قاصداً الرحيل من هنا بعد

Pekala, sanırım ben olmam gerektiği kadar hazır olmadığımı düşünüyorum.
حسناً, أعتقد أنني.. لست مستعداً كما يجدر بي. أعتقد أنني..