Çünkü belli bir noktadan sonra bütün bunları finanse eden öğrenci kredilerini kendin ödemek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | في مرحلة ما لديك لسداد القروض لتمويل كل هذا. لن يكون هناك البراغماتية الليلة. |
Yani, bu bize borçlarımızı ödemek için bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | أعنى، أن هذا من الممكن ان يُعطى لنا فرصة لسداد ديونناوفواتيرنا |
Bugün kazanırsa, borçlarını ödeyecek parayı bulmuş olacak. | Open Subtitles | حسناً ، إذا فاز اليوم فسوف يجني مالاً يكفيه لسداد ديونه |
Böylece eşiniz borçlarını ödemeye odaklanabilir ve yaşamak için bir yer bulmaya. | Open Subtitles | بهذه الطريقة يمكن لزوجكِ التركيز لسداد ديونه. و الحصول على مكان للعيش. |
Üzerine işeyelim diye mi geldin yoksa bunun borcunu mu ödeyeceksin? | Open Subtitles | عدت للمزيد؟ أم أنك عدت هنا لسداد دينه؟ |
Ayrıca üç yıl boyunca ödeme yapmak zorunda kalmam. | Open Subtitles | و لن أضطر لسداد المبلغ لثلاث سنوات قادمة |
Burada olmamın tek nedeni borcunu kapatmasını sağlamak. | Open Subtitles | الدّاعي الوحيد لوجودي هنا هوّ مساعدته لسداد مديونيته |
Ayrıca adama olan borcumu daha hızlı ödeyebileceğim. | Open Subtitles | أنه أسرع طريقة لسداد ديوني إلي هذا الرجل |
Bu da, Ruslara olan borcundan çok daha fazlasını kazandıracak. | Open Subtitles | مما يعطيه أكثر من المال الكافي لسداد دينه إلى الروس |
Ofisime geldi. Üzerine yük olan bir borcu ödemek için avans istedi. | Open Subtitles | أتتإلىمكتبيّ، حيث طلبت الحصول على قرض ، لسداد دين عليها. |
Benim de öğrenci harcımı ödemek için 40 bine. Sana para ne için lazım? | Open Subtitles | أحتاج لحوالي 40000دولار لسداد قروضي الطُلابية |
Biri Harlo'yu nasıl bulduğunu sosarsa bahis parası ödemek için cüzdanını eline almıştı dersin. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أن تجد بسرعة هارولد السبب فتح محافظهم لسداد الديون |
Gidip taksi parasını ödemek istemez misin? | Open Subtitles | ألا تريدين أن تذهبي لسداد أجرة التاكسي ؟ |
Bunun karşılığı ödemek zorunda kalmamanı umardım. | Open Subtitles | كنت آمل ألاّ تُضطري لسداد هذا الجميل بالذات |
O yeni böbreğine kavuştuktan sonra hastane masraflarını ödemek için Nesbit'in diğer organlarından para kazanabileceğinizi düşündün. | Open Subtitles | هكذا وقت حصولها على كلية جديدة اكتشفت انك ربما تجني جيدا من الباقي أعضاء نسبيت لسداد فواتيرها الطبية |
Benim, babamın belediye avukatı olması ile ilgili aklımda kalan tek şey hiçbir zaman faturalarımızı ödeyecek kadar paramızın olmaması. | Open Subtitles | كل ما أتذكره عن والدي بخصوص كونه محامي للمدينة... أنه لم يملك مالًا يكفي لسداد فواتيره |
John'un sahibi borcunu ödeyecek. | Open Subtitles | جونز اللب الذهاب لسداد ديونه. |
Borcunuzu ödemeye mi geldiniz? | Open Subtitles | أتيت لسداد القرض؟ |
Mateo Blanco'nun borcunu ödemeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنـا لسداد حساب "ماتــيو بلانكــو" |
Yoksa onun borçlarını mı ödeyeceksin? | Open Subtitles | أم أنك عدت هنا لسداد دينه؟ |
- 100 bini nasıl ödeyeceksin? | Open Subtitles | -كيف تخطّط لسداد مائة ألف؟ |
İHA pilotu, Danny Gentry'e ödeme yapmak için o kullanılmış. | Open Subtitles | انه كان يستخدم لسداد طيار الطائرة بدون طيار، داني طبقة النبلاء. |
borcunu ödemesi için onu biraz teşvik etmeyi umuyorum. | Open Subtitles | كنت آمل أن أعطيه قليلا من التشجيع لسداد ديونه |
borcumu geri ödemeliyim. Bunu karşılayamam. | Open Subtitles | احتاج لسداد ديني لا استطيع تحمل هذا |
Kredi kartı borcundan hızlı ve kolay kurtulma yolu mu? | Open Subtitles | طريقة سريعة ومريحة لسداد بطاقة الائتمان؟ |