Ama bakımının güvenliği için gereken her türlü önlemi de almıştı. | Open Subtitles | لكنه اتخذ خطوات ليتأكد أنه كان مُراقبا , لسلامته. |
güvenliği için uygun olduğunu düşündüğünüz tüm kararlara yetkilisiniz. | Open Subtitles | لديك السلطه لأخذ القرار الذي تشعر به الافضل لسلامته |
Ama bizim ve kendi güvenliği için, içeride kalmalı. | Open Subtitles | لكن يجب أن يبقى بداخلها لسلامته ولسلامتنا |
Onun güvenliği için, akıl sağlığı için böyle bir şey olmamalı. | Open Subtitles | لسلامته ... ولسلامة عقله ... هذا لا يمكن أن يحدث. |
Kendi güvenliği için bir daha ailesiyle bile görüşmemek zorunda kalabilir. | Open Subtitles | لسلامته عائلته لن تراه مجدداً |
güvenliği için endişe duymuş olmam hiçbir şeyi değiştirmedi Dr. Hopper. | Open Subtitles | ارتياحي لسلامته لم يغيّر شيئاً دكتور (هوبر). |
Uyan Prens Arthur. Onu kraliyet evine götüreceğiz Onun güvenliği için Kulede. | Open Subtitles | أيقظي الأمير (آرثر) سنأخذه إلى الشقة الملكية بالبرج لسلامته |