Uyumama izin verdiğin için teşekkürler bebeğim. Geç vakte kadar ayaktaydım. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بالنوم بالداخل يا عزيزتي لقد كنت مستيقظ لوقت متأخر |
Lütfen, burada kalmama izin verdiğin için teşekkürümü böyle ediyorum işte. | Open Subtitles | من فضلك، هذا هي طريقتي لشكركِ لسماحكِ لي بالبقاء هُنا |
Evinde kalmama izin verdiğin için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لكِ لسماحكِ لي البقاء في بيتك |
Bugün buraya gelmeme izin verdiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لكِ لسماحكِ لي بالقدوم اليوم |
Bu gece Quinn halamda kalmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لكِ لسماحكِ لي "ببقائي ببيت خالتي "كوين |
Koşu bandını kullanmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرًا لسماحكِ لي باستعمال جهاز الهرولة |
Sana dert yanmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا لسماحكِ لي بالقدوم و التحدّث معكِ |
Caroline'ı davet etmeme izin verdiğin için teşekkürler. Bir gün olsun kafa dağıtmak ona iyi gelecektir. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بدعوة (كارولين)، يمكنها أنّ تحظى بيومٍ من التسليّة. |
Evini kullanmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لسماحكِ لي بالعمل هنا |
Leonard sevgilisiyle Skype'ta konuşurken burada kalmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بالمكوث هنا، ريثما ينهي (لينورد) محادثته مع عشيقته |
Gelmeme izin verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بالسفر معكِ |
Sen de kalmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بالنوم هنا. |
Kalmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بالبقاء |
Yerinde oturmama izin verdiğin için bir hediye. | Open Subtitles | -هديّة لسماحكِ لي بالجلوس على مقعدك . |
Onun hayatında bir rolüm olmasına izin verdiğiniz için siz sağ olun. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بلعبِ دورٍ في حياته. |
Çamaşırlarımı burada yıkamama izin verdiğiniz için sağ olun. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بتغسيل ملابسي هنا |