"لسمكة" - Translation from Arabic to Turkish

    • balığa
        
    • balığı
        
    • balığının
        
    Biliyorsun, benim eski kurabiye aşçım beni bütünüyle balığa çevirirdi. Open Subtitles اتعرف ، اعتقد ان .. صانعة الكعك السابقة تركتنى لسمكة جديدة
    Meleklere özgürlüğü açıklamak balığa şiir öğretmek gibiydi. Open Subtitles "شرح معنى الحرية للكائنات السامية لهو كمحاولة تدريس شعر لسمكة."
    - Bir balığa boyun eğmem. Open Subtitles -لا أنحني لسمكة -مَنْ أنتِ؟
    Aslında, yüzde 42'si ay balığı olarak, oluşuyor. TED وستكتشف، في الواقع، أن 42 في المائة هي لسمكة المولا مولا.
    Tek bir papağan balığı her yıl 380 kilogramdan fazla bu toz hâline getirilmiş mercandan üretebilir. TED يمكن لسمكة الببغاء الواحدة أن تنتج 380 كيلوغراماً من هذا المسحوق المرجاني في كُلّ عام.
    Durun da açıklayayım. Bu yetişkin bir kirpi balığı. Open Subtitles دعوني اشرح لكم هذا جسم لسمكة بخاخة كاملة النمو
    demek istediğim hayatlarımız ve en sonunda ölümlerimiz bir japon balığının dünyada bıraktığı etkiden fazla olamaz. Open Subtitles أعني, حياتنا و وفاتنا بشكل أساسي لا تملك عائقبة أكثر من ما يحدث لسمكة ذهبية
    Orada köpekbalıkları küçük köpekbalıklarını yer ve küçük balıkları daha küçük köpekbalıklarını yer ve böyle gider, ta ki bir tek köpek balığı kalana kadar. Open Subtitles إنها حيث تلتهم أسماك القرش أسماك القرش الصغيرة و ثم تأكل أسماك القرش الصغيرة أسماك القرش الأصغر منها و هكذا دواليك حتى تصل لسمكة القرش أحادية الخلية
    Ama kimse, bir balığı dinlemez. Open Subtitles لكن لا أحد يستمع لسمكة
    7,5 santimlik bir tatlı su mağara balığının Hint Okyanusu'nu yüzerek geçmesinin imkânı yok. Bu türlerin DNA'larını karşılaştırdığımızda bunların 100 milyon yıldan fazladır, yani yaklaşık olarak güney kıtalarının bir arada oldukları dönemden beri ayrı olduklarını keşfettik. TED الآن، لا يوجد طريقة لسمكة كهفية طولها ثلاثة إنشات وتعيش في مياه عذبة يمكنُ لها أن تسبح عبر المحيط الهندي، فما وجدناه عندما قارنا الحمض النووي لهذه المخلوقات الحية هو أنه تم فصلها منذ أكثر من 100 مليون سنة، أو في الحقبة الزمنية التي كانت فيه القارات الجنوبية ملتصقة معاً.
    Gülmeler Uydurdum, çünkü sadece slayt koymak istedim ...ay balığının. TED (ضحك) جعلت هذا عالياً لأنني أردت فقط وضعها على شريحتي لسمكة المولا مولا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more