| Hepimiz aynı değiliz, hiçbir zaman olmadık ve olmayacağız da. | Open Subtitles | نحن لسناً جميعاً متماثلون, و لم نكن و لن نكون. |
| Yani artık çocuk değiliz... ve birbirimizden 4600 kilometre uzaktayken başkalarını görmemeyi... başkalarıyla çıkmamayı düşünmek aptallık olur. | Open Subtitles | أعني، لسناً أطفالاً و من السخيف إعتقاد أن مسافة 3.000 ميل بيننا، و لايمكننا مقابلة و مواعدة أناس آخرين. |
| İlacın insanlara olan etkisinden tam olarak emin değiliz, ne kadar yaşlanacağınızdan veya beklenenden daha fazla yaşlanıp yaşlanmayacağınızdan. | Open Subtitles | لسناً مُتأكدين كيفَ سيتفاعَل العقار معَ الإنسان بأي مُعدَّل ستَكبُر أو إن كُنتَ ستكبُر بسنوات أكثَر من المَفروض |
| - Artık ufak çocuk değiliz. | Open Subtitles | نحن لسناً أطفالاً بعد الأن حقيقة إنه ليس التجشؤ فقط |
| Çok zeki değiliz, iş umuduyla Tampico'da oyalanıp duruyoruz. | Open Subtitles | لسناً أذكياء بالتسكع فى "تامبيكـو" فى أنتظار وظيفة |
| Demek ki motorcu değiliz. | Open Subtitles | إذا نحن لسناً دراجين |
| Hayır, değilim. Biz birlikte falan değiliz. | Open Subtitles | لسناً معاً |
| Siz ikinizin hâlâ beraber olduğunuzu bilmiyordum. değiliz. | Open Subtitles | لسناً معاً |