"لسيدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kadına
        
    • kadının
        
    • bayan
        
    • bayana
        
    • Leydi
        
    • hanıma
        
    • hanım
        
    • hanımefendi
        
    • hanımın
        
    • kadınla
        
    • bir kadın
        
    • kadın için
        
    • bayanın
        
    Yaşlı bir kadına yardım ettiğin için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً جزيلاً لمعاملتك اللطيفة لسيدة مسنّة
    Güzel efendim, kalbimi bir kadının sağ topuğuna bağlamayı reddediyorum. Open Subtitles يا سيدي العزيز، أرفض أن أعلق قلبي بالكعب الأيمن لسيدة
    Sonra birbirlerine bağırmaya başlamışlar ve bayan Dobie bayan Mortar'dan okuldan ayrılmasını istemiş. Open Subtitles ثم ثارتا غضباً على بعضيهما وآنسة دوبي قالت لسيدة مورتر أن تغادر المنزل
    Siz pek de kibar, yumuşak yaşlı bir bayana benzemiyorsunuz, değil mi? Open Subtitles ليس مظهرك الناعم الرقيق لسيدة عجوز يدل على مخبرك, اليس كذلك ؟
    Bak ne diyeceğim, Kadını bulmak için kadın olmak gerekir, ama kızı ancak bir Leydi bulabilir. Open Subtitles حظ المبتدئين سأخبرك شيئاً، تحتاج لامرأة لتعرف امرأة، تحتاج لسيدة لتجد الملكة
    Asil bir hanıma nedime, oda hizmetçisi olarak yetiştirilmiş. Open Subtitles تدربتا كمرافقتان مسليتان, خادمتان لسيدة رفيعة النسب
    Bir dişçi, 90 yaşındaki bir kadına hayat garantisi veremezse nasıl hisseder? Open Subtitles كيف يكون شعور طبيب أسنان عندما لا يستطيع أن يُعطي ضمان حياة لسيدة عمرها 90 عاماً ؟
    Kimse kanserli kadına "hayır" diyemiyor. Open Subtitles الجميع خائف من قول لا لسيدة معها السرطان
    Hamile kadına laf da söylenmiyor. Open Subtitles بجانب أنك لا تستطيع قول أي شيء لسيدة حامل
    Monrovya'daki bu köprüde eski isyancı bir asker, savaşta tecavüze uğramış bir kadının portresini yapıştırmamıza yardım etti. TED على هذا الجسر في مونروفيا, جندي متمرد سابق ساعدنا على الصاق صورة لسيدة يُعتقد انها اغتصبت اثناء الحرب.
    Burada bir kadının rahatsız edilmeden yemek yiyememesine üzüldüm. Open Subtitles متأسفة ، لا يمكن لسيدة أن تتناول طعامها هنا، دون أن يتمّ إزعاجها
    Fakat sıkı çalışmalarınız meyvesini vermiş çünkü 30 yıllık meslek hayatımda sizinkinden daha kusursuz bir yavru vatanı olan bayan görmedim. Open Subtitles بالتأكيد عملكِ الشاق أتى ثماره لأنه منذ أكثر من 30 سنة في هذا المجال لم أرى جسم لسيدة أجمل من هذا
    O hâlde bir bayan, erkeklerin dünyasına adım attığını göstermek... Open Subtitles حسناً ، أنّ يمكن لسيدة أنّ تجد سيجارة رفيعة ، طويلة ، و متطورة
    Sizin gibi yas tutan genç bir bayana uygun birkaç seçenek belirledim Open Subtitles لقد حددت بعض الاحتمالات المناسبة لسيدة شابة تعاني ظروفاً حزينة
    Davranışların, Oddjob. Bir bayana karşı her zaman şapkanı çıkardığını düşünüyordum. Open Subtitles الأخلاق ، أودجووب إعتقدت أنك ترفع القبعة لسيدة
    Sadece kimin bir Leydi hizmetçisi aradığını öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أردت فقط أن أعرف من كان يبحث عن خادمة لسيدة.
    İyi bir çalışan olduğunu düşündüğüm için iyi bir referans mektubu yazdım, ...ama onu bir Leydi hizmetçisi olarak görmüyorum. Open Subtitles كتبت لها هذه التوصيه لأني إعتقدت أنها كانت عاملة مجتهدة. لكنى لا أراها كخادمة لسيدة.
    Çocuklarımın bir anneye ve bu evin bir hanıma ihtiyacı var. Open Subtitles على أن أطفال يحتاجون لأم وهذه المزرعة تحتاج لسيدة
    Beni arka koltuğa atıp, hoş ve karanlık bir oynaşma mekanına götüreceksin ve bir hanım arkadaşının mücevherlerini geri alacaksın. Open Subtitles اتعنى انك ستقود سيارتك وانا مخفى فى المقعد الخلفى لكى تستعيد شراء الجواهر لسيدة انا لم اقل ذلك
    Mükemmel hanımefendi tavırlarını takınıp özür dilememi sağlamıştın. Open Subtitles تتصرفين بالروتين الكامل لسيدة و تجعليننى أعتذر
    Romalı bir hanımın kaşıntısı tutamaz mı? Open Subtitles ألا يمكن لسيدة رومانية أن تحك جلدها؟ ـ لم لا تستحم ؟
    Zengin bir kadınla nişanlan, bir yemek düzenle ve sonra tüm aile mücevherlerini al. Open Subtitles يُخطب لسيدة نبيلة ثرية، فتنظّم حفلة فاخرة وتخرج جميع مجوهرات العائلة.
    Ve eğer o kız kendine, benimki gibi bir adam bulursa hayatı boyunca mutlu bir kadın olacaktır. Open Subtitles و لو حصلت تلك الفتاة على رجل يشبه ما حصلت أنا لا يمكنها إلا أن تتحول لسيدة سعيدة طوال حياتها
    Artı, benim mahallem bir kadın için pek güvenli değil. Open Subtitles بالاضافة الى ان الحي الذي اعيش فيه ليس بالضبط الأكثرأمنا لسيدة
    Botların kirli. Bir bayanın botlarında pislik olmasını pek uygun bulmuyorum. Open Subtitles لا أجده ملائما بالنسبة لسيدة أن تقوم بتلميع جزمتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more