Polis adamın uyuşturucu almak için paraya ihtiyacı olan bir tiryaki olduğu sonucunu çıkarttı. Saçmalık. | Open Subtitles | لأن الشرطة صرحت بأن الرجل كان مدمناً ويحتاج للمال لشرائها |
- Oh, bu iyi haber. Tabii satın almak için bir milyon dolar bulurlarsa. | Open Subtitles | إن كان باستطاعتهن توفير مليون دولار لشرائها |
Tankları çaldılar çünkü büyük ihtimalle onları satın almak için ruhsata ihtiyaç var. | Open Subtitles | من المحتمل أنّهم قاموا بسرقة الخزانات لأنّك تحتاج إلى رخصة لشرائها |
Onu almak için çok cömert tekliflerde bulunmama rağmen geri çeviriyor. | Open Subtitles | .... شريك لك, والذى رفض أن يسلمها ...بالرغم من وجود عده عروض لشرائها |
Onu almak için çok cömert tekliflerde bulunmama rağmen geri çeviriyor. | Open Subtitles | .... شريك لك, والذى رفض أن يسلمها ...بالرغم من وجود عده عروض لشرائها |
Hayır, o zaman babamdı ve şirketi almak için arkamdan iş çevirmeseydin bazı büyük holdingler alacaktı ve bu sorun bizim değil, onların sorunu olacaktı. | Open Subtitles | كلّا، والدي ملكها آنذاك، ولو لم تتدخّل لشرائها من خلفي، لكانت ستشتريها مؤسّسةٌ مُرّكبة ضخمة، وهذه الفوضى لكانت ستصبح مشكلتهم، ليست مشكلتنا. |
Gerçekten bunu almak için mi gittin? | Open Subtitles | هل ذهبتِ حقاً لشرائها ؟ |
- Bu da onu satın almak için gereken para. | Open Subtitles | وهذا المال لشرائها |
satın almak daha temiz gibi görünüyor. | Open Subtitles | تبدو و كأنها منظف فقط لشرائها |