"لشهادة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ifadesine
        
    • ifadesini
        
    • ifade
        
    • lisans
        
    • belgesine
        
    • şahitlikten
        
    • Belgeye
        
    • diplomasına
        
    • şahitliğinin
        
    Neden berbat bir halde olmayan birinin ifadesine ihtiyaç duyduğumu görebiliyorsun sanırım. Open Subtitles إذن، أنت تفهم لماذا أنا بحاجة لشهادة شخص لن يسبب أيّ كارثة
    Yang Min Joo'nun ifadesine göre geçtiğimiz yedi yıl boyunca Lee Jae Kyung yüzünden, kendi isteği dışında bir akıl hastanesine kapatılmış. Open Subtitles طبقا لشهادة يانغ مين جو فقد سجنتها ل7 سنوات
    Sadece Bay Ellis'in ifadesini kullanmak niyetindeyiz. Open Subtitles نحن فقط ننوى استخدامه لشهادة السيد ايليس
    Fikriniz ne olursa olsun, İngiliz yasalarına göre kocanızın aleyhinde ifade vermeye zorlanamayacağınızı biliyorsunuzdur, değil mi? Open Subtitles أيما كانت مناورتك ، هل تعرفين أنه فى ظل القانون البريطانى لا يمكن أن تستدعى لشهادة تدمر زوجك ؟
    Yüksek lisans adayı bile değilim. Open Subtitles أنا لست حتى مرشحا لشهادة دكتوراة الأعمال
    Sizin düzenlediğiniz sahte ölüm belgesine göre ölmüş ya hani. Open Subtitles لقد مات، وفقًا لشهادة الوفاة التي زورتها
    Yalan söylemekten. Yalancı şahitlikten. Örtbasa yardımcı olmaktan. Open Subtitles للكذب, لشهادة الزور لمساعدتها في التستر عليه
    Belgeye göre ölüm sebebi bilinmiyor olarak işaretlenmişti. Open Subtitles طبقاً لشهادة الوفاة، على أية حال. وقد تم إعتبار سبب الوفاة مجهولاً.
    İnsanın, kendi işini... kurması için üniversite diplomasına gerek yok. Open Subtitles وإذا ؟ من خلال ما شاهدته أنتِ لم تحتاجي لشهادة جامعية لتبدئي عملكِ الخاص ، صحيح ؟
    Bir zooloji profesörünün şahitliğinin bu dava ile ne ilişkisi var öğrenmek istiyorum. Open Subtitles على أى أساس ؟ أريد الإستفسار عما له صلة بموضوعنا أى صلة لشهادة بروفيسير الحيوان
    Unalaq'ın ifadesine göre Varrick'in iç savaş hazırlığı yaptığı bir toplantıya katılmışsın. Open Subtitles , وفقا لشهادة أونولاك أنت ِ حضرتي أجتماع حيث فاريك حاول ان يحرض لحرب أهلية
    Tom'a Gregory'nin ifadesine yetişeceğimi söyle. Open Subtitles قولي لــ (توم) أنّي سأعود فى الوقت المخصّص (لشهادة (جريجوري
    Hanson'ın ifadesine göre, her salı Büyük Sentral Durağının orada ki... Open Subtitles ،(وفقًا لشهادة (هانسن" "كان لديّه وقت غداء
    Rachel Walling'in yeminli ifadesine bu hafta başlamak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أستمع لشهادة رايتشال) هذا الأسبوع)
    O Hollandalı herifin ifadesini okuyana kadar. Open Subtitles حتى قرأتى لشهادة الرجل الهولندى
    Sonra Hollandalı adamın ifadesini okudum. Open Subtitles حتى قرأتى لشهادة الرجل الهولندى
    Bay Merrick'in ifadesini duyması için Baş Müfettiş Abberline'ı getirmeliyiz. Open Subtitles علينا جلب كبير المحققين (آبرلاين) هنا ليستمع لشهادة السيد (ميرّيك)
    Bugün öğleden sonra hemşireyi denetimli ifade için hazır hale getirin aksi halde mahkemeye itaatsizlikten gereği yapılsın. Open Subtitles إجعلها متاحة هذا المساء لشهادة مفاجئة أو فلتحجز تحت سبب عصيان أوامر بالمحكمة
    Sayın yargıç, bu kadınları açık oturumda ifade vermeye mecbur bırakmak gaddarlık olur. Open Subtitles حضرتك سيكون هذا قاسيا إخضاع هؤلاء الفتيات لشهادة في محكمة علنية
    Mezun oldum oradan ama Columbia'da yüksek lisans yapıyorum. Open Subtitles في الواقع أجل لكنني أتقدم لشهادة الماجستير
    Bunu anlaman için lisans derecesi gerekir. Open Subtitles لا داعي لشهادة جامعية لتفهمي ذلك
    Ölüm belgesine nüfus cüzdanına ve kimlik kanıtına ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاجُ لشهادة الوفاة، بطاقة الهوية، وإثباتًا لمُطابقة الهوية.
    Amcanın doğum belgesine ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج لشهادة ميلاد عمك
    Karınız yalancı şahitlikten dolayı hapse girmeyi kabul edecek mi göreceğiz adam kaçırma, tanığı korkutma ve adalete engel olmadan bahsetmiyorum. Open Subtitles عندما تخدم وقت الجريمة لشهادة الزور ناهيك عن مواجهة لائحة اتهام للخطف، العبث بالشاهد، والعرقلة
    Topla artık kendini. Zaten yalancı şahitlikten yargılanacaksın. Open Subtitles تمالكى نفسك ، سوف يأخذونك لشهادة الزور
    Belgeye göre üç gün önce saat 14.45'te St. Joseph hastanesinde Dr. Feldman tarafından öldüğü ilan edilmiş. Open Subtitles حسناً، طبقاً لشهادة الوفاة هذه، فقد تم إعلان وفاته رسمياً بمستشفى (سانت جوزيف)... على يد طبيب يدعى (فيلدمان) في الساعة 2:
    İnsanın, kendi işini... kurması için üniversite diplomasına gerek yok. Open Subtitles وإذا ؟ من خلال ما شاهدته أنتِ لم تحتاجي لشهادة جامعية لتبدئي عملكِ الخاص ، صحيح ؟
    Tamam ama biz Dakotanın şahitliğinin kayda geçirilmesine izin verdirdik. Open Subtitles حسناً, ولكننا سنسمح لشهادة (ديكوتا) أن يتم إدخالها للسجلات, شهادة نعلم أنها كاذبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more