Çok büyük bir şey için hazırlanıyoruz ne olduğunu bize söylemediler. | Open Subtitles | نحن نحضر لشيء كبير, ولكنهم لم يخبرونا ما هي, ولكنه قادم لا محالة |
Yani, yaklaşık olarak 1 yıldır büyük bir şey planladıklarını biliyorsun ama bunu durdurmak için hiçbir şey yapamıyorsun. | Open Subtitles | لقد كنت تعمل على هذا ما يقرب العام, و تعلم بأنهم يُخطِّطون لشيء كبير, لكنك لا تتوفر على أي شيء للمساعدة في إيقافهم. |
...ama sanırım büyük bir şey planlıyorlar. | Open Subtitles | -إنهم هادئون الآن، لكن أعتقد أنهم يخططون لشيء كبير |
- büyük bir şey planlıyorlar. - Ne? Gerçekten büyük bir iş planlıyorlar. | Open Subtitles | كانوا يقوموا بالتخطيط لشيء كبير |
Büyük bir şeyler planlıyor. İnsanların canı yanabilir. | Open Subtitles | هو يخطط لشيء كبير قد يؤذي الكثير من الناس |
Belki de ilk günün için Büyük bir şeyler planlıyordur. | Open Subtitles | أو من الممكن أنها تحضر لشيء كبير |
Veya yeniden toplanıyor, büyük bir şey planlıyorsundur. | Open Subtitles | أو تجميع المجموعة تخطيط لشيء كبير |
Skynet büyük bir şey planlıyor Direniş ise daha büyük bir şey. | Open Subtitles | (سكاي نت) تخطط لشيء كبير ولكن المقاومة تخطط لشيء أكبر |
Ama büyük bir şey için olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكنه يقول كان لشيء كبير. |
Bennett'lerin büyük bir şey planladığını söyledi. | Open Subtitles | يقول بأنهم يخططون لشيء كبير |
büyük bir şey planlıyor. | Open Subtitles | (الشعبة) ستغير العالم. إنّه يخطط لشيء كبير. |
büyük bir şey planlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نُخطط لشيء كبير |
Şimdi de çok büyük bir şey planlıyorlar Bay Wallace ve tek umudumuz ise Ön Kâhinlerin bu olayı gerçekleşmeden bulmaları. | Open Subtitles | (الآن، إنهم يخططون لشيء كبير يا سيد (والاس, و ربما "المتنبئين" هم الأمل الوحيد, لرؤية ذلك، قبل الهجوم علينا. |
Mr. Robot, Tyrell, Karanlık Ordu, ve Whiterose çok büyük bir şey için işbirliği içindeler. | Open Subtitles | السيّد (روبوت)، (تايريل) جيش الظلام، (وايت روز) متعاونون للتخطيط لشيء كبير |
Percy'nin büyük bir şey kovaladığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّ (بيرسي) يخطط لشيء كبير. |
Falcon. Ve büyük bir şey planlıyorlar. | Open Subtitles | الصقر " وهم يخطون لشيء كبير " |
D.C.'deki kurtarma paketi oylaması için Büyük bir şeyler planladık. | Open Subtitles | نحن نحضّر لشيء كبير في التصويت على الإنقاذ في العاصمة *تصويت على إعطاء الشركة أموال للإصلاح وإنقاذها* |
Shepherd şu an dışarıda, Büyük bir şeyler planlıyor ve ben içerideyim, ve bu da büyük bir hamle yapma şansımız. | Open Subtitles | إن (شيبارد) تتواجد بالخارج الآن وهي تُعد لشيء كبير ، وأنا أتواجد بالداخل وهذه هي فرصتنا للقيام بتحرك كبير |