Tam da işlerin lehimize dönmeye başladığı ana denk gelmesine üzülüyorum. | Open Subtitles | أكثر ما يزعجني هو أننا كنا قد بدأنا بتوجيه الأمور لصالحنا |
- Bir tarımcı durum lehimize değişti hükümet değiş tokuşu kabul etmeyi düşünüyordu | Open Subtitles | - من التنمية الغذائية وانقلب الوضع لصالحنا أصبح على الحكومة أن تقبل المقايضة |
bizim için tanıklık ederseniz sizi emin bir yere yerleştiririz. | Open Subtitles | سوف تساعديننا تشهدين لصالحنا ونضعك في مكان آمن أنت وابنك |
Hologram 6,5 dakika sürdü. Bu bizim için yeni bir rekor. | Open Subtitles | الهولوجرام إستمر ل ست دقائق ونصف هذا رقم قياسي جديد لصالحنا |
Şimdilik başarısızlık gibi görünüyor, ama bu bize avantaj sağlayacak. | Open Subtitles | لعل الأمر يبدو كأنه كبوه الآن لكن الأمور ستنقلب لصالحنا |
Şimdi izleyeceğimiz yol ise; kendi soruşturmamızı yürütmek ve bizim yararımıza döndürmek olacak. | Open Subtitles | الآن، الطريق نحن نَعمَلُ ذلك تصرّفُ تحقيقُنا الخاصُ، ويُسرّعونَه لصالحنا. |
Şeytan, varlığından haberdar olduğumuzu bilmiyor. - Bu avantajımıza olabilir. | Open Subtitles | الشيطان يجهل أننا ندرك وجوده، يمكن أن نستغلّ ذلك لصالحنا. |
...savaşı bizim lehimize çevirebilmemiz için tek yol. | Open Subtitles | هي الوسيلة الوحيدة لقلب موازين القوى لصالحنا |
Eğer bu 10 milyar, bakteri taşıyan pirelerin hepsini salacak olursak cephedeki durumun aniden bizim lehimize değişeceğini tahmin etmek pek güç olmayacaktır. | Open Subtitles | اذا تم اطلاق هذا القدر من القمل الحامل للبكتيريا لن يكون من الصعب تخيل أن نتيجة الحرب ستنقلب جذريا لصالحنا |
Sanırım bunu kendi lehimize kullanabiliriz. | Open Subtitles | اظن اننا نستطيع ان نجعل هذا يعمل لصالحنا |
Ya da... Hiçbirimize. O zaman vaziyeti lehimize dönüştürmenin bir yolunu bulalım. | Open Subtitles | لذلك نجد طريقاً للتأكد من تغير الوضع الراهن لصالحنا. |
O zaman vaziyeti lehimize dönüştürmenin bir yolunu bulalım. | Open Subtitles | لذا يجب أن نجد طريقا لنغير الوضع لصالحنا |
Oraya her gidişimizde, anketleri kendi lehimize çeviriyoruz. | Open Subtitles | , عند كل مرة نذهب هناك تٌحرز نقاط ونحرك الإنتخابات لصالحنا |
Devereaux Berlin'deyken, Natalia'yı bizim için casusluk yapması için işe almıştı. | Open Subtitles | عندما كان ديفرو في برلين، قام بتجنيد ناتاليا وأقنعها بالتجسس لصالحنا |
Onlara daha fazla ödeyelim ki bizim için çalışsınlar. | Open Subtitles | لماذا لا ندفع لهم أكثر ونجعلهم يعملون لصالحنا |
Bu önemli değil. Onun suçlamaları bizim için küçük bir rahatsızlık olur. | Open Subtitles | هذا غير مهم , الإتهامات الموجهه له ستكون عائق ثانوي لصالحنا |
bize çalıştığını sanıyormuş ve bunun öyle olmadığını öğrenince işbirliğinde bulundu. | Open Subtitles | ظنَّت أنها تعمل لصالحنا وقد تعاونت حينما علمت أنها ليست كذلك |
Sahanın haritasını çıkarır, kendi yararımıza kullanırız. | Open Subtitles | نحن سنحفظ كل شبر فى ذلك الملعب و نستخدمه كميزة لصالحنا |
Bunu avantajımıza kullanabiliriz. | Open Subtitles | ولو تصرفنا سريعاً فسيمكننا استخدامه لصالحنا |
- Herkese anlatacak. - Sorun değil, büyük ihtimal en iyisi bu. | Open Subtitles | سيقوم بإخبار الجميع لا بأس بذلك, لعل ذلك سيكون لصالحنا |
Mutlu büyük bir aile. Şimdi de hepsi bizim tarafımıza geçiyorlar. | Open Subtitles | عائله كبيره وسعيده كلها تأتى للعمل لصالحنا الآن |
Korkularını menfaatimize kullanacağız tıpkı bugün Amerikalılara yaptığımız gibi. | Open Subtitles | سنستخدم مخاوفهم لصالحنا تماماً كما فعلنا مع الأمريكيين اليوم |