"لصداقتنا" - Translation from Arabic to Turkish

• Arkadaşlığımızın
• arkadaşlığımızı
• dostluğumuz
• Dostluğumuza
• Dostluğumuzun
• arkadaşlığımıza
• arkadaşlığımız için

Arkadaşlığımızın her zamanki gibi sürmesini istiyorsun.
أنت تريدين لصداقتنا أن تظل كما كانت دائماً.

Senin ve Arkadaşlığımızın hatırı için ikimiz de kızla bir şey yaşamayacağız.
بدافع الاحترام لصداقتنا ولك أيّ منا لن يغازلها

Sana, arkadaşlığımızı ve ulusal anlayışımızı ifade eden çok özel bir hediye vermek istiyorum.
الآن أود أن أقدم لك هدية مميزة جداً رمز مني لصداقتنا وتفاهمنا الدولي

Bunun arkadaşlığımızı etkileyeceğinden korkuyorum.
لكني قلق على ما قد يحدث لصداقتنا

Uzun yıllara dayanan dostluğumuz hatırına...
إحتراماً لصداقتنا على مرّ السنين،

- Hayır bu Dostluğumuza yapılan affedilmez bir ihanetti.
.هذه خيانة لا تُغتفرُ لصداقتنا

Şapkaya iyi bak..Dostluğumuzun bi kanıtı olarak kalsın olur mu ?
وأحتفظ باقبعة تذكار صغير لصداقتنا , إتفقنا؟

İnkâr ettiğim için değil, seninle arkadaşlığımıza değer verdiğim için.
ليس لأنني أنكر حقيقة مشاعري، وإنما لأنني أهتم كثيرًا لصداقتنا.

Pekala... Bu arkadaşlığımız için iyi fikir değil ama.
حسنًا, لا أعتقد أن هذا جيد لصداقتنا

Arkadaşlığımızın hatırına, ilk benden duymanı istedim.
وأردت أن تسمع الخبر مني أولاً بدافع الإحترام لصداقتنا.

Arkadaşlığımızın çok daha derinlere inmesi için.
- لأجل ماذا ؟ لأجل أن يصبح لصداقتنا معنىً اعمق

Arkadaşlığımızın bir hatırası olarak topu tabutuna koymuştum.
في المأتم قم بوضع الكرة في نعشها -كتذكار لصداقتنا

Arkadaşlığımızın bir göstergesiydi o.
إنها كانت معنية لتكون رمزا لصداقتنا

Peki bizim Arkadaşlığımızın yeri ne olacak?
ماذا عن المكان الفارغ لصداقتنا ؟

Bu Arkadaşlığımızın bi sembolü.
انها رمز لصداقتنا

Clark ve ben arkadaşlığımızı belirsiz bir süre askıya aldık.
أنا وكلارك قررنا وضع حدود لصداقتنا

Flanders, söz veriyorum arkadaşlığımızı bir daha asla suistimal etmeyeceğim.
فلاندرز اعدك الا اسيء لصداقتنا بعد الان

Seni özledim ama. arkadaşlığımızı özledim.
.وقد أستقتُ اليكِ .أشتقتُ لصداقتنا

Bizim dostluğumuz senin umurunda bile değil.
أنت لا تهتم لصداقتنا على الإطلاق

Bizim dostluğumuz,
لصداقتنا.

Bunu yapmalıydım çünkü sen Dostluğumuza çok önem veriyorsun.
أتعلمين، تمكّنتُ من جعلِ الكذبة تنطلي عليكِ، فقط لأنّكِ تبالين كثيراً لصداقتنا. -شكراً لكِ على ذلك .

Dostluğumuza armağan olarak.
كهدية لصداقتنا

Dostluğumuzun küçük bir simgesi olarak size küçük bir hediye vermek istiyoruz.
ونود منحكم هدية صغيرة كرمز لصداقتنا

Uzun süreli arkadaşlığımıza dayanarak, şu konularda müsamaha göstermeni bekliyorum:
نظراً لصداقتنا الطويلة المدى : أطلب منك فعل الآتى