Bak arkadaşına ne oldu, çünkü işlerin olması gerektiği gibi yürümesine engel oldun. | Open Subtitles | أنظر ماذا حدث لصديقك لأنك قررت سلك غير الطريق الذي تتمّ به الأمور |
Evet; en yakın arkadaşına arabanın anahtarlarını veriyorsun yaşlı kadını hastaneye götürmesi için. | Open Subtitles | أجل تعطي مفاتيح سيارتك لصديقك المفضل و تدعه يأخذ السيدة العجوز إلى المستشفى |
Erkek arkadaşına söyle, bir dahakine daha az yeşil bir yer seçsin. | Open Subtitles | في المرّة القادمة، قولي لصديقك الحميم أنْ يقلّك في شيء أقلّ لمعاناً |
Arkadaşın Ben Quick'e 1000 dolar ödedim, bu arazinin hakları için. | Open Subtitles | لقد دفعت لصديقك ذاك بن كويك الف دولار حق هذه الارض |
arkadaşınıza inanılmaz bir hikâye anlatıyorsunuz ve tam hikâyenin en güzel kısmında bir anda araya giriyor, "Ben ve uzaylı" değil, "Uzaylı ve ben" diyor. | TED | لنفترض أنك تحكي حكاية رائعة لصديقك وستصل إلى الجزء الأفضل فيها عندما فجأة يقاطعك ليصحح لك خطأ لغويا شائعا بين الناس |
Muhtemelen çoğumuz rahatsız olurduk, kabaca söz kesmesi bir kenara, arkadaşınız haklı mı? | TED | معظمنا في الأغلب سينزعج ولكن بغض النظر عن مقاطعة الحديث الفظة، هل لصديقك وجهة نظر؟ |
Umarım beni buraya erkek arkadaşını övmek için getirmedin. | Open Subtitles | آمل أنك لم تجلبيني هنا لسماع تباهيك بالولاء لصديقك |
Amacın arkadaşına zarar vermekse, beni becermelisin! | Open Subtitles | , لكن اذا كُنت تريد الذهاب لصديقك يجب عليك إن تُضاجعني اولاً |
Evet, demek ki doğru yerdeyim. arkadaşına ona borçlu olduğumu söyle. | Open Subtitles | لكن هذا يعني أنني بالمكان الصحيح قل لصديقك إنني أدين له بخدمة |
arkadaşına para öderiz. Peterman'ın hikâyesi olur. | Open Subtitles | سندفع مبلغاً لصديقك ويصبح الموقف ملكاً لـ بيترمان. |
Demek buraya Esha Malhotra'yı... inceleyip arkadaşına bilgi vermek için geldin öyle mi? | Open Subtitles | جئت لتعرف ما مقدار صلاحية ايشا مالهوترا لتكون زوجة لصديقك ؟ |
Buradan lrak'taki bir arkadaşına yazıp, mektuplar lrak'tan geliyormuş gibi karına mı postalatıyorsun? | Open Subtitles | تكتبها هنا و ترسلها لصديقك في العراق ليرسلها إلى زوجتك؟ |
Yeni arkadaşına bir içki ısmarlasaydım. | Open Subtitles | اين انت ذاهبه؟ على الاقل اسمحي لي ان اشتري لصديقك الجديد شراب. |
Arkadaşın Gina'yla konuşuyordum da Bask Bölgesi'nde büyük bir havacılık endüstrisi vardı. | Open Subtitles | كنت أتحدث لصديقك جينا. هناك ضخمة صناعة الطيران في المنطقة يدفع الباسك. |
Hapisten çıktığı zaman Arkadaşın onu çok ilginç bulacak. | Open Subtitles | ستكون رائعة لصديقك حينما يخرج من المعتقل |
Ben sana Arkadaşın Merlin hakkında ne düşündüğümü söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول لك عما افكر فيه بالنسبه لصديقك ميرلين |
Ama yeni dairenize taşınmanızda size yardım etmesi için arkadaşınıza ödeme yapmayı önermek doğru değil. | TED | أما عرض للدفع لصديقك المقرّب مقابل مساعدتك للنقل لشقتك الجديدة ليس كذلك. |
Dinle, birkaç dakika içinde orada arkadaşınız için üzerinde olması olacak olan. | Open Subtitles | الآن إستمعي بعد بضعة دقائق سينتهي الأمر لصديقك هناك |
Ne yani, bu kızları avlayıp buraya getiriyorsun ve senin o bataklıktaki arkadaşını mı besliyorsun? | Open Subtitles | اذا ماذا .. انت تصطاد هولاء الفتيات وتقوم بتقديمهن كغذاء لصديقك الذي يعيش في المستنقعات ؟ |
- arkadaşınla biraz konuşmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك التحدث مع بعض الشعور لصديقك. |
Jim, dostum eski Dostun için bir iyilik yapar mısın ? | Open Subtitles | جيم يا فتى هل بإمكانك عمل معروف لصديقك ؟ |
Ünlü dostuna göre, asıl gizlilik sanatının özü bakılmamaktan geçiyor. | Open Subtitles | الفن الحقيقي للتنكر وفقاً لصديقك الشهير لا يتم النظر فيه |
Sen sadece Arkadaşının beni dövdüğü için hapse gitmesini istemiyorsun. | Open Subtitles | أنت فقط لا تريد لصديقك أن يذهب للسجن لأنه ضربنى |
Eski dostunu nasıl da aşağılıyorsun böyle? | Open Subtitles | أيحمل قلبك كل ذلك الازدراء لصديقك القديم؟ |
En iyi dostunun göbek adı nedir? | Open Subtitles | ما هو الأسم الأوسط لصديقك المفضل؟ |
Bak Rosa, şu an hayatımda sevgiline seksi mesajlar atmaktan başka bir işim yok ama bu sanırım senin kendi başına yapman gereken bir şey. | Open Subtitles | اسمعي، روزا، لا يوجد شيء أريد القيام به إلى حد ما في حياتي ,غير كتابة نص مثير لصديقك ولكن أعتقد أن هذا الشيء يجب القيام به بنفسك |