Patron, bu hırsız gerçek olsaydı böyle mi davranacaktınız? | Open Subtitles | سيدي المدير؛ هل كنت لتفعل ذلك لو كنت لصًا حقيقيًا؟ |
hırsız değilim. Hayatımda bir şey çalmadım. | Open Subtitles | أنا لست لصًا لم يسبق لي سَرِقت أي شيء في حياتي |
Bir hırsızda güvenebileceğin ilk şey her zaman hırsız olacağı. | Open Subtitles | أمر واحد فقط يمكنك أن تثق به في اللص، وهو أنه دائمًا سيظل لصًا |
Tabii ki, başarılı bir hırsız olmanın anahtarı görülmemektir. | Open Subtitles | بالطبع مفتاح أن تكون لصًا ناجحًا ألا تُرَى |
Babamın hırsız olduğunu söyleyen mektuplar ve epostalar aldık, annemin cahil bir sosyete olduğu, ve benim de şımarık zengin yapma bebek olduğum gibi. | Open Subtitles | كنا نحصل على رسائل تقول أن أبي لصًا أن أمي سيدة مجتمع جاهلة وأنني فتاة مدللة ثرية حمقاء |
Gerçek bir hırsız gibi düşünmesini istedim. | Open Subtitles | وأن يحاول أن يكون لصًا إن أمكنه. |
Eğer bir ispiyoncu, bir hırsız veya bir polissen... | Open Subtitles | إن كنت واشيًا، لصًا ، شرطيّا.. |
hırsız geldi sandım. | Open Subtitles | لقد حسبتُ أن من ضربني كان لصًا. |
Morozov, ona hırsız dediğimde bana silah çekmek gibi bir hata yaptı. | Open Subtitles | العجوز (موروزوف) ارتكب خطأ فادحًا لما سحب مسدسًا عندما نعته لصًا |
Hayır, bunun bizi hırsız yapacağını düşünüyordu. | Open Subtitles | لا. ظن ان هذا يجعل منه لصًا. |
- Takas mı? Evet, ben hırsız değilim. | Open Subtitles | أجل، أنا لست لصًا. |
Silver, Singleton'ın hırsız olmadığını biliyor. | Open Subtitles | (سيلفر) يعرف أن (سينغلتون) لم يكن لصًا |
Singleton hırsız değildi. | Open Subtitles | -سينغلتون) لم يكن لصًا) |
Singleton hırsız değildi. | Open Subtitles | (سينغلتون) لم يكن لصًا |
- Hayır, hırsız. | Open Subtitles | .كلاّ، بل لصًا |