Kurbanlarını öldürürken ona bakmalarını istemez. | Open Subtitles | ولا يريد لضحاياه ان ينظروا اليه بينما يقتلهم |
Kurbanlarını ağına düşürmek için hazırlık yapıyor. | Open Subtitles | انه يستمتع بعملية الصيد و أن يستغل الوقت ليضع أفخاخا لضحاياه |
Ama şu ana kadar belirleyici hiçbir şey yok. Belki de Kurbanlarını seçme yöntemiyle ilgili bir şeyler vardır. | Open Subtitles | حسناً، لربّما هناك شيء حول طريقة اختياره لضحاياه. |
kurbanlarına çektirdiği acı yetmemiş, bunu ailelerine de mi yaşatmış? | Open Subtitles | بعد قيامهما بإتصال الوداع لا يكفيه ما يسبب لضحاياه من ألم وعانات |
Genç bayan kurbanlarına daha çok ilgi gösteriyor... ve onlar için bıçak kullanıyor. | Open Subtitles | ؟ انه يهتم بشكل خاص لضحاياه الإناث الصغيرات بالعمر |
Olayın seksüel boyutu için de kurban seçme biçimine bakmalıyız. | Open Subtitles | و للنواحى الجنسية، نحن بحاجة للنظر لضحاياه |
kurbanları sokaktayken takside gördüğünden daha iyi görebilir. | Open Subtitles | لديه رؤية افضل لضحاياه من الشارع بدلا عن مؤخرة التاكسى الخاص به |
Kurbanların kulaklarına fısıldıyor, onların özündeki güvensizlikle besleniyor. | Open Subtitles | يقوم بالهمس لضحاياه في حالة عدم أمانتهم الفطرية |
Kurbanlarını kaçırarak da cinsel rahatlığı sağlayan şeyi ortadan kaldırıyor. | Open Subtitles | وبإختطافه لضحاياه يكون قد أزال هذه المتعة الجنسية |
Niye kendine benzeyen kadınları hedef alıyor? Kurbanlarını nasıl ve neden seçtiğini söylemek için çok erken. | Open Subtitles | من المبكر جداً التخمين في كيفية أو سبب اختياره لضحاياه |
Kurbanlarını Rivertown'ın ortasına, bu binaların merkezine bırakması bilinçaltının yaptığı bir şey olabilir, ama bundan köküne kadar da etkilenmiş. | Open Subtitles | تركه لضحاياه في قلب مدينة ريفرتون في مركز هذه البنايات بالذات ربما كان هذا سلوكا غير واعيا منه |
Dün gece, Kurbanlarını öldürme hızıyla ebeveynlerin televizyonda görünme süresi arasında doğrudan bir ilişki keşfettim. | Open Subtitles | في ليلة الأمس إكتشفت إرتباط مباشر مابين سرعة قتل المجرم لضحاياه |
Ve bu Kurbanlarını nerede ve nasıl seçeceğini kararlaştırması için bir meydan okuma yapıyor. | Open Subtitles | و هذا يجعل من الصعب تحديد كيفية و مكان إختيار الجاني لضحاياه |
Ve uygulanamayan utanç Kurbanlarını boğduğunu gösterir. | Open Subtitles | و احراج عدم قدرته على الاداء يظهر فى لفه لضحاياه |
Nasıl bir sadist kurbanlarına doğum öncesi ilacı verir? | Open Subtitles | ما نوع المجرم السادي هذا الذي يعطي لضحاياه أدوية ما قبل الولادة؟ |
Garip bir biçimde zanlı tam olarak kimi aradığını biliyor ama kurbanlarına farklı isimlerle sesleniyor. | Open Subtitles | بشكل يثير الفضول,يبدو ان الجاني يعرف بالضبط عمن يبحث لكنه يشير لضحاياه بإسم مختلف |
Ya kurbanlarına kalem ya da kalem tarzı şeyler saplasa? | Open Subtitles | ماذا عن طعنه لضحاياه, بقلم حبر أو أداة للكتابة؟ |
Şüpheli kurbanlarına acı çektirmek istiyor olmalı. | Open Subtitles | الغاز يمكن أن يكون مؤشرا على أن المشتبه به أراد لضحاياه المعاناة |
Belki bu sayede, kurbanlarına ulaşmaktadır. | Open Subtitles | يوجين تومز " قادر على إطالة جسمه للوصول لضحاياه ، ربما لهذا هو ينتزع الأكباد |
Ortaya çıkmak istiyorsa, niçin kim olduğunu ispatlamak için kurban fotoğrafları, video kasetleri falan göndermedi? | Open Subtitles | لكن أن كان يرغب بحفلة للإشهار لماذا لم يرسل صور أو مقاطع فيديو لضحاياه شيء ليثبت ما طبيعته |
Böyle bir grup kurban seçmek için ideal olmalı, ama değilmiş. | Open Subtitles | مجموعة مثل هذه ينبغي أن تكون جنة لإيجاد المشتبه لضحاياه لكنها لم تكن |
Şüphelinin kurbanları niye kapalı su alanlarına sakladığını açıklar. | Open Subtitles | هذا يفسر سبب إختياره للمسطحات المائية المغلقة لضحاياه |
Bunların hiçbiri hayaletin neden Kurbanların peşinden gittiğini açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا لا يفسر بعد سبب اختيار الشبح لضحاياه |