Başbakan yürümeyi seviyorsa bu toplantıların çok daha verimli geçtiğini hep düşünmüşümdür. | Open Subtitles | جيد، لطالما ظننت بأن لهذه الإجتماعات أملكبيرفي النجاح... إن كان رئيس الوزراء محباً للمشي |
Başbakan yürümeyi seviyorsa bu toplantıların çok daha verimli geçtiğini hep düşünmüşümdür. | Open Subtitles | جيد، لطالما ظننت بأن لهذه الإجتماعات أمل كبير في النجاح... إن كان رئيس الوزراء محباً للمشي |
Söylediğinden daha fazlasını içtiğini hep düşünmüşümdür. | Open Subtitles | لطالما ظننت انه يشرب أكثر مما يعترف به |
Şunların daha büyük olduğunu sanırdım hep. Konuşmamı ister misin? | Open Subtitles | لطالما ظننت أن هناك الأكبر، أتريدني أن أتكلم؟ |
Tamam mı? Erkeklerin soyunma odasının çok seksi olacağını sanırdım hep, hâlbuki ayak gibi kokuyormuş. | Open Subtitles | سأؤدي معكم صحيح ؟ لطالما ظننت أن غرفة ملابس الأولاد |
O bendim. Eskiden mide gazının gülünecek birşey olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | هذا كان أنا، لطالما ظننت أن الإنتفاخات شيء يثير الضحك |
Chopin mi? Onu aşırı duygusal bulduğunu sanırdım hep. | Open Subtitles | شوبان لطالما ظننت أنك تعتبره عاطفياً |
Bir gün buraya dönersem her şeyi değişmiş bulacağımı düşünürdüm. | Open Subtitles | لطالما ظننت أنني لو عدت إلى هنا فسيكون كل شئ قد تغير |
Her zaman küçük oğlumu tanıdığımı düşünürdüm fakat bir yerde elimden kayıp gitti. | Open Subtitles | لطالما ظننت أنني أعرف ابني الصغير لكن في خضم الحياة يده زلقت مبتعدة عن يدي |
Bu zamana kadar bunun küçük işletmeleri çekmek için bir slogan olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | لطالما ظننت هذا شعاراً لجذب أصحاب المشاريع الصغيرة |