| İslam, benim Çocuğuma verebileceğim en büyük armağandır. | Open Subtitles | الإسلام أعظم هدية أستطيع أن أعطيها لطفلتي |
| Bana bakıp Çocuğuma bunu yaptığım için korkunç biri olduğumu söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | و أنت تستطيع أن تنظر لي و تخبرني كما أنا شنيعة لأنني أفعل هذا لطفلتي |
| Kabul ettiğimin farkındayım ama Bebeğime veda etmeyi hiç de kolaylaştırmıyor bu. | Open Subtitles | أعلم أنّني وافقت على ذلك ولكن لايعني ذلك أن الوداع لن يكون عسيراً لطفلتي |
| Dostum, gel de Bebeğime bak. | Open Subtitles | مرحباً يا رجل, تعال هنا و انظر لطفلتي |
| kızıma göre ben, kötü, sıkıcı bir polisim çünkü okul gecesine ve çanta alışverişine inanıyorum. | Open Subtitles | لطفلتي ، أنا الشرطية السيئة والمملة لأني اعتقد بليالي المدرسة والتسوق من أجل محفظة |
| Doğmamış çocuğum Cathy Tolkey'nin cenazesi bu. | Open Subtitles | هذه الجنازة هي لطفلتي التي لم تولد، كاثي توكي |
| çünkü hücresel düzeyde, kızımın nadir genleri vardı. | TED | بالطبع كان من الممكن أن يكون هذا السعي مدمر، لأنه على مستوى الخلايا كان لطفلتي مخطط عمل نادر |
| Bebeğimi geri istiyorum. | Open Subtitles | من آخر رحلة أخذناها فيها إلى الشاطئ أريد لطفلتي أن تعود |
| En azından ben bebeğim için en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | على الأقل لقد فعلت ما اعتقدت انه الأفضل لطفلتي |
| Çocuğuma bir şey olabileceğini düşündüğümde... | Open Subtitles | حينما أفكّر فيما كان يمكن أن يحدث لطفلتي... |
| Tekrar normal olmak istiyorum. Çocuğuma anne olmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن اكون أماً لطفلتي |
| Ben de Bebeğime ninni söylerdim. | Open Subtitles | كنتُ أغني لطفلتي |
| - Bebeğime okuyordum. | Open Subtitles | -كنت أقرأها لطفلتي |
| Ve ben de işi ona, kendime ve kızıma birşeyler ispatlayabilmek için kabul ettim. | Open Subtitles | و انا اخذت هذه الوظيفة لأثبت شيء له و لطفلتي و لـنفسي |
| Burası bir aile mağazası ve ben evime gidip kızıma bunu açıklamak zorunda değilim. | Open Subtitles | هذا متجر عائلي، ولست مجبراً على العودة للمنزل وتفسير ذلك لطفلتي. |
| Ben olsam küçük kızıma asla sırtımı dönmem. | Open Subtitles | انا لن ادير ظهري لطفلتي الصغيرة |
| çocuğum için çiçeklerle ilgili bir kitaba ihtiyacım var, çocuk için yani? | Open Subtitles | احتاج كتاب عن لطفلتي عن الزهور كتاب لطفل |
| Bu bağlılığın getirdiği emniyeti doğmamış olan çocuğum için istiyorum. | Open Subtitles | أمان ذلك المجتمع هو ما أريده لطفلتي التي لم تولد بعد |
| kızımın canınızı sıkma hakkı var, herhangi diğer bir çocuk gibi. | TED | لطفلتي الحق في أن تثير غضبك مثل أي طفل آخر. |
| Bebeğimi sakinleştirmek için tam olarak bunu veririm. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما اعطيه لطفلتي لأهدئها |
| Sadece bebeğim için en iyisini istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد الأفضل لطفلتي |